Sanırım son günlerde sosyal medyada dolaşan bir haberi duymayanınız kalmamıştır. ABD’de bir doktor Alzheimer hastası eşine 60 gün boyunca sabah akşam Hindistan Cevizi yağı veriyor ve hastası birden mucizevi bir şekilde iyileşiyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ürün “mucize” olarak sunuluyorsa, şüphe ile yaklaşmak gerekir. Ticari kaygılarla özellikle sağlık üzerinde oynanan oyunlar, kapitalist sistemin neredeyse vazgeçilmezi olmuş durumda. Keza birçok örneği dünya üzerinde yaşandı ve yaşanmakta… O halde bilim insanlarına düşen görev, bilimsel veriler ışığında öne sürülen ürünün gerçeğini değerlendirmek olmalıdır.



Bu yazıda, Hindistan Cevizi yağının Alzheimer hastalarında iddia edilen etkisi üzerine değerlendirmelerde bulunacağım. Konu ile ilgili, dünya üzerinde söz sahibi kuruluşların yaptığı çalışmalardan ve yorumlarından bahsedeceğim. Giriş yapmadan evvel bu yazıyı neden yazdığımı ve acil olarak yayılması gerektiğini düşündüğümü açıklayayım; son 6 ay içerisinde 8 hastam bu yağı bana bahsetmeden kullanmış ve 5 tanesinin kötüleşmesi üzerine durumdan haberim olmuştu. Yazının sonunda hastalarımda gelişen semptomlardan da bahsedeceğim.




Çok kısaca Alzheimer hastalığının patolojisinden bahsedersek, en kabul gören teori; nöron olarak adlandırılan beyin hücreleri içerisinde ve arasında biriken anormal proteinler sebebi ile, hafıza alanlarından başlamak üzere, hücrelerin ölmesi sonucu meydana gelen küçülmedir. Bu patoloji ile birlikte beyin fonksiyonları da yavaş yavaş yitirilmektedir. Alzheimer hastalığından dolayı hasarlanan nöronlar, enerji üretmek için artık glukozu kullanamaz hale gelirler. Yandaki şekilde görülen PET incelemesinde, Alzheimer hastalığı olan beyin, glukozu kullanamadığından dolayı, kanlanma giderek azalmaktadır. Aslında bu anlattıklarımın hepsi birer teoridir. Beynin neden glukozu kullanamaz hale geldiği de net olarak bilinmemektedir. Nöronların hasarlı olmasına bağlanmaktadır. Bilim camiasından bazı çevreler de durumu insülinle ilgili başka teorilere dayandırmaktadır. Neyse biz konumuza dönelim. Bilmemiz gereken ve kesin olan, beynin glukozu yeterli miktarda kullanamamasıdır.




Nöronlar glukozu kullanamıyorsa başka kaynak yaratılabilir mi?




Bilim adamlarının, bu sorudan yola çıkarak, epilepsi hastası olan çocuklarda kullanılan bir yöntem akıllarına gelir. Çok fazla nöbet geçiren çocuklarda, eski dönemlerde kullanılıp bırakılan, son yıllarda tekrar gündeme gelen bir diyet biçimi olan Ketojenik Diyettir bu. Karbonhidrat metabolizması ile tetiklenen nöbetler, nöronların glukozdan başka yakıt kaynağı kullanmaları ile azaltılmaktadır. Ketojenik diyet, karbonhidrat alımının aşırı kısıtlandığı ve yağ alımının artırıldığı bir diyet tipidir. Böylelikle nöronlar yakıt olarak, karbonhidrat metabolizması ile ortaya çıkan glukozu değil, yağ metabolizması ile ortaya çıkan keton cisimciklerini kullanacaktır. Ama elbette bunun olabilmesi için KARBONHİDRAT ALIMI CİDDİ ANLAMDA KISITLANMALIDIR.





Hindistan Cevizi Yağı ile bu anlattıklarımın ne alakası var?




Hindistan Cevizi yağı orta zincirli trigliserit türünde doymuş bir yağdır. Amerikan Alzheimer Birliğinin açıklamalarına göre, Alzheimer hastalığına iyi geldiği ile ilgili hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Bu yağın satışını yapan firmaların bilimsel dayanağı olmayan söylemlerine göre, glukozu kaynak olarak kullanamayan beyin hücreleri, Hindistan Cevizi yağının metabolize olması ile ortaya çıkacak olan keton cisimciklerini yakıt olarak kullanacaktır. Şu andaki bilimsel verilerle nerden tutsanız elinizde kalacak olan bu söylemle ilgili kafa karışıklığına bir son vermek için aşağıdaki maddelere bir göz atın isterseniz…




Arizona Eyaleti araştırmacılarından Farmakoloji Doktoru Laressa DeDea’nın JAAPA dergisinde yayınlanan son yazısında belirtiği gibi;




• Vücut eğer ortada hiç glukoz yoksa yağdan elde edilen keton cisimciklerini kullanacaktır. Alzheimer hastalarına, çok katı olan bir karbonhidrat diyeti yaptırmak mümkün değildir. O zaman bu hastalar hiçbir zaman bu yağdan elde edilme olasılığı bulunan keton cisimciklerini yakıt olarak kullanamayacaktır.




• Amerikan Alzheimer Birliğinin de açıkladığı gibi, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir iddia ile hastanıza vereceğiniz bu yağ, kan kolesterol düzeyinde belirgin miktarda bir artış yapacak ve kalp hastalığına bağlı ölümleri artıracaktır.




Hindistan Cevizi yağının Alzheimer hastaları üzerine olası zararları




• Hindistan Cevizi yağı doymuş(saturated) yağdır. Yani sağlıksız yağ olarak nitelendirdiklerimizdendir. Kan kolesterol düzeyini (özellikle LDL) artıracağından dolayı, buna bağlı kalp ve beyin hastalıkları(inme) olasılığını belirgin olarak artıracaktır.




• Alzheimer hastalığında korumaya çalıştığımız, öğrenmeyi sağlayan bir nörotransmitter olan Asetilkolini parçalayan Asetilkolinesteraz enzimini artıracaktır. Yani Alzheimer hastalığının gidişini hızlandıracaktır. Bildiğiniz üzere Alzheimer hastalığında kullanılan Donepezil etken maddeli molekül (Aricept®, Dozyl®, Doenza®…) bu enzimi yok etmek için üretilmiştir. Hindistan cevizi yağı ile bu enzimi artırmak, hastalığı ilerletmek adına gösterdiğimiz bir çabanın ötesine gitmeyecektir. (İngiltere Alzheimer Birliğinin açıklamasından)




• İçerdiği K vitamini dolayısıyla, Coumadin® gibi kan sulandırıcı kullananlarda fazla miktarda alındığında, ilacın etkisini azaltacak ve felç gibi hastalıkları tetikleyecektir.




• Diyabet (Şeker) hastalarının kesinlikle kullanmaması gerekir. Kalp hastalığı riski yüksek olan Diyabet hastalarında, kan kolesterol düzeyi artışı ile risk daha da artacaktır.




• Barsak düzenini bozar, ishal ve elektrolit kayına yol açabilir.




• Anafilaktik şoka kadar gidebilecek alerjik reaksiyonlara yol açabilir.




Hindistan Cevizi yağı “mucize”si gençlerde beyin sağlığını koruyucu amaçlı kullanılabilir mi?




Antioksidan özelliği dolayısıyla, beyin sağlığını koruma amacı ile, Hindistan Cevizinin kendisine ara sıra diyetinizde yer vermenizde fayda var. Ancak çok yoğun miktarda doymuş yağ içeren, piyasada satılan Hindistan Cevizi yağlarının uzun dönem etkileri bilinmediğinden dolayı, kullanmanızı pek tavsiye etmem…




Klinik pratiğimde Hindistan Cevizi yağı kullanan 8 Alzheimer hastamda gözlemlediklerim;




Hastalarımdan 5 tanesi durumlarında kötüleşme ile başvurdu. Hepsi de pazarlamacıların belirttiği gibi “Günde 7 kaşık” kullanıyordu. Üçü şiddetli ishal sonucu acile başvurduktan bir süre sonra kontrole geldi. Araya giren bu ishal durumu nedeniyle genel durumlarında da bir kötüleşme ve durgunluk vardı. İkisi ise bu yağı kullanmaya başladıktan birkaç gün sonra bulantı ve kusma semptomları ile acile başvurmuşlardı. Kusanlardan bir tanesine zorla yağı vermeye devam etmeleri üzerine durumu daha da kötüleşmişti. Onların dışında sorgulama ile üç hastamın daha bu yağı kullanmış olduğunu tespit ettim(eminim sorgulama ile söylemeyen birçok hastam daha vardır). Onlarda da barsak düzensizliği olmuş ama bir-iki gün içerisinde geçmişti. Hastalarının zihinsel durumu ile ilgili hiçbir fark yoktu. İlerleme ve dalgalanma kendi seyrinde devam ediyordu. Olası zararlarını anlattıktan sonra önerim üzerine yağı kullanmaya son verdiler…




NOT: İngiltere Alzheimer Birliği, Alzheimer hastaları üzerinde Hindistan Cevizi yağının olası etkilerini, net sonuçlarla halka ulaştırmak üzere, 2017 senesinde sonlanacak olan bir çalışma yürütmektedirler. Şu an için yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı önerilmeyen bu yöntemle ilgili daha fazla bilgiye o zaman ulaşabileceğiz. Tıpkı Alzheimer hastalığının tedavisi üzerine yürütülen diğer çalışmalarda olduğu gibi…

Önceki UZM.DR.CEMİLE AYDIN Yazıları