Bioderma’nın dünya ve Türkiye’deki öyküsü nasıldır? Marka bugüne kadar ne gibi aşamalardan geçti, kısaca anlatır mısınız?





Laboratoire Bioderma, eczacı-biyolog Jean Noel Thorel tarafından 1992 yılında kurulan, o tarihten bu yana büyüyüp dermo-kozmetik dünyasına sürekli yenilikler getirmiş olan bir markadır. Lyon merkezli marka, özellikle 2000’li yılların başından itibaren uluslararası yapılanmasını kurup güçlendirmeye önem vererek, dikkat çekici büyüme rakamlarına imza atmaktadır.




Bioderma, 2008 yılında Türkiye ofisini İstanbul’da kurarak “Eczane kanalında lider marka olma” hedefiyle dermo-kozmetik pazarına giriş yaptı. Genç ve dinamik ekibiyle medikal, eczane ve tüketici kanallarında hızla ve sürekli olarak büyüyen Bioderma, 2012 yılının sonu itibariyle hedefine ulaştı. O tarihten beri eczane içerisinde attığı yenilikçi adımlar, Bioderma’nın liderliğini hep daha fazla pekiştirmeye devam etti.




NAOS grubun bir diğer markası olan Institut Esthederm’in de lanse edilmesiyle birlikte, sinerjik olarak eczanelerimize yüksek karlılık, tüketicilerimize de tüm ihtiyaçlarını kapsayan bir portfolyo sunma imkânımız doğdu.





İlk yıldan itibaren doktorların, eczanelerimizin ve tüketicilerimizin en çok güvendiği ve beğendiği marka olma vizyonumuza sadık kalarak ilerledik ve hedefimize kilitlendik. Tabi ki ürünlerimizin etkinliği ve kalitesi de bize yardımcı oldu. Türkiye içerisinde bu büyümenin sağlandığı dönemde, yurtdışında ve Fransa’da da toplam cironun 4 katına çıkmış olması, markanın değerlerinin, günümüz dermo-kozmetik tüketicisinin beklentileriyle ne kadar uyumlu olduğunu çok net gösteriyor.





Bioderma’nın diğer onlarca dermo-kozmetik markasından farkı nedir? Büyümeyi sadece farklı değerlerle açıklayabilir miyiz?





Kurucusu ve liderinin bir eczacı ve biyolog olmasının, Bioderma’nın felsefesiyle çok yakından ilgisi var. “Biyoloji”, markanın sırtını dayadığı en net ve önemli kaynak bizim için. Hem ürün geliştirirken hem de doktorlar, eczacılar ve tüketicilerle iletişim sağlanırken, yaşam bilimi olan “biyoloji”den ilham alıyoruz. Bioderma için tek bir model geçerlidir, o da “sağlıklı cilt”tir. Bioderma geliştirdiği tüm ürünlerde cildin kendisinden ilham alarak, cildin sağlığının ve güzelliğinin kalıcı olarak korunmasında biyolojik çözümler sunuyor.




Ayrıca bu “biyoloji” hassasiyeti, Bioderma’yı formülasyon konusunda bir uzman, ürünlerini de farklı cilt tiplerine sunduğu benzersiz çözümlerle vazgeçilemez bir yere getiriyor.



Bize göre hem dünya hem Türkiye’deki büyüme ve gelişmenin en önemli sebeplerinden birisi de, markanın bu bakış açısının, hem iş paydaşlarımız (doktorlar ve eczaneler) hem de tüketiciler nezdinde bir karşılığı olmuş olması.





Örneğin misel temizleyicileri ele alalım. Bioderma’nın icadı olan misel solüsyonlar, o kadar hassas bir şekilde cildi temizliyor ki, tüm dünyada başlı başına “misel temizleyiciler” pazarı ortaya çıkıyor. Her ne kadar formülasyon ve hatta zaman zaman ambalajı dahil taklit edilse de, tüketici her zaman orijinal yaklaşımı ve formülü takdir edip ödüllendiriyor.
Tabi ki büyümeyi getiren faktörlerden bir tanesi de hem eczaneler hem tüketiciler için somut fayda üretmemiz oldu. Örneğin yıllık ticari sistemimizde Bioderma ve Esthederm birlikteliğiyle gelen ek karlılık, Bioderma ürünlerinin eczane içerisinde yarattığı trafik gibi faktörler, dermo-kozmetiğe giriş yapmak isteyen her eczanenin Bioderma’yı tercih etmesine sebep oldu. Dinamik satış ekibimiz, bu mesaj ve farklarımızı, eczanelerimize aktarmayı başardı ve bu sonuç ortaya çıktı.





“Sell out” odaklı büyüme, bizce hem eczaneler hem de markalar için olmazsa olmaz. Tüm organizasyonumuz, her gün sahaya bunun için çıkıyor. Çok güçlü medikal ekibimiz, her gün doktorlarımıza markamızı ve ürünlerimizi hatırlatıyor. Bize göre bizim işimiz, tüketici ürünü bitirip, yenisini almak için eczaneye girmeden bitmiyor, yani aslında hiç bitmiyor.




Tüketicinin Bioderma ürünlerine olan ilgi ve bağlılığını nasıl buluyor ve neye bağlıyorsunuz?




Biz 2009 yılından beri yürüttüğümüz sadakat programımız “Biobonus” sayesinde, sadık tüketicilerimizi eczane üzerinden ödüllendirerek, hem eczane içerisinde tüketici trafiği yaratıyoruz hem de tüketicilerimizin sepetini büyüterek tüketici memnuniyetini artırıyor ve “cilt bakımı ürünü eczaneden alınır” algısını destekliyoruz. Artık yıllar içerisinde bu sistemi online hale getirdik, şimdi birkaç adım daha ileriye taşımak üzereyiz.




Ayrıca her yıl artan oranda pazarlama yatırımı ve bu süreçleri yöneten güçlü pazarlama ekibimizle “sell out” odaklı pazarlama planımızı yönetiyoruz. Medya yatırımları, PR gücümüz, online pazarlamadaki öncü yaklaşımımız ve 2016 yılıyla beraber artık bolca kullandığımız TV reklamları, hem eczanelere yeni tüketici trafiği yaratmakta hem de var olan tüketicimize markamızı hatırlatmakta bize yardımcı oluyor.




Ayrıca, sabırsızlıkla beklediğimiz “Geleceğin e-hali 2016” buluşmasında değerli eczanelerimizle paylaşmayı beklediğimiz kimi projelerle de, eczaneyi, cilt bakımında innovasyon ve tüketici memnuniyetinde zirve noktası yapmayı planlıyoruz.


Önceki AYIN KONUĞU Yazıları