GLUTATYON

Toksik bir dünyada yaşıyoruz. Her yanımız toksinler, ağır metaller ve pollütanlarla dolu. Çevresel zararlıların çoğu, vücutta serbest radikaller dediğimiz birtakım oksidan maddelerin oluşumuna yol açıyor. Aslında organizmanın bu oksidan maddelere karşı C ve E vitaminleri, alfa-lipoik asit gibi moleküllerden oluşan antioksidan savunma sistemleri var. Ancak, öyle bir molekülümüz daha var ki, tüm bu antioksidanlar arasında öne çıkıyor: Glutatyon.

Son yıllarda sağlıklı yaşam önemli konulardan biri haline geldi. Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam kurallarına uyulduğu takdirde, özellikle kronik hastalıklardan uzak kaldığımız artık bir gerçek. Ancak günümüz dünyasında bu kurallara uymak da o kadar kolay değil. Toksik bir dünyada yaşıyoruz. Her yanımız toksinler, ağır metaller ve pollütanlarla dolu. Soluduğumuz hava bile belki de 100 yıl öncesininki kadar temiz değil.

Çevresel zararlıların çoğu, vücutta serbest radikaller dediğimiz birtakım oksidan maddelerin oluşumuna yol açar. Aslında organizmanın bu oksidan maddelere karşı antioksidan savunma sistemleri vardır. C ve E vitaminleri, alfa-lipoik asit gibi maddeler, bu antioksidan sistemin önemli molekülleridir. Ancak, öyle bir molekülümüz daha vardır ki, tüm bu antioksidanlardan öne çıkar: Glutatyon.

Glutatyon, birçok hücrede sentez edilmesine karşın en çok karaciğerde üretilen ve organizmada “Temel Antioksidan” görevini yürüten bir moleküldür. Organizmada meydana gelen serbest radikalleri çok kolay yok eder. Cıva başta olmak üzere ağır metallerin atılımını sağlar. Hücreyi, hücre zarını ve mitokondriyi korur, erken yaşlanmaya ve hücre hasarına karşı koyarak hastalıkların gelişmesini önlemeye yardımcı olur. Glutatyonun, kronik enflamasyon gelişimini engellediği gösterilmiş olup kronik hastalıkların önlenmesinde etkilidir.

Organizmanın en önemli detoksifikasyon organı karaciğerdir. Karaciğerin bu görevinde en büyük yardımcısı yine glutatyondur. Alkol kullanımı, insülin direnci ve obeziteye bağlı karaciğer yağlanması gelişir. Bu konuda yine en önemli çözüm vücuttaki glutatyon miktarını artırmak olacaktır.

Glutatyonun bu zararlıları yok etme, tedavi etme görevlerinin dışında aslında daha sayılamayacak kadar fonksiyonu mevcuttur. Glutatyon, hücrelerdeki birçok kimyasal reaksiyonda enzim ya da kofaktör görevi görür. Örneğin, tiroid hormonu üretimi aşamasında gerekli olan deiyodinaz enziminin kofaktörü glutatyondur. Bu bakımdan, özellikle Hashimoto hastalığında glutatyon verilmesi, hem enflamasyonun giderilmesine hem de tiroit hormon sentezinin artırılmasına yardımcı olur.

Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi, toksin dolu dünyamızda vücudumuzun glutatyon tüketimi artacak ve birçok görevin yerine getirilmesinde yeterli gelmeyecektir. Ayrıca 20’li yaşlardan itibaren, vücutta üretilen glutatyon sentezinin kademeli olarak azaldığı da bir gerçektir. Dolayısıyla glutatyonu dışarıdan almak artık bir çözüm olarak görülmektedir.

Glutatyon oral ya da damardan uygulamalarla alınabilir. Oral yoldan alımında, bağırsaklardan emilim zorluğu ve hücre içine girişinde sorunlar olduğundan çok etkili değildir. Ancak son yıllarda geliştirilen “Lipozom” teknolojileriyle, “Lipozomal Glutatyon” geliştirilmiştir.

Hücre zarı, lipid ve proteinlerden oluşur. Lipozomal teknoloji ile moleküller bu lipid ve protein yapısını taklit eden bir tabaka ile kaplanırlar. Dolayısıyla, hücre zarını taklit eden ve içinde etken madde bulunan bu molekül, kolaylıkla hücre zarına dahil olur ve içindeki molekülü hücre içine salabilir.

Son zamanlarda bu teknoloji ile üretilmiş “Lipozomal Glutatyon” takviyeleri çıkmıştır. Yapılan çalışmalar, lipozomal glutatyonun emiliminin iyi olduğunu ve hücre içine geçebildiğini göstermektedir.

Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez takviyeleri olan antioksidanlar, sağlıklı ve uzun yaşamın devamı için dışarıdan alınmalıdır. Günümüz teknolojileri ile üretilen lipozomal antioksidanlar, bu konuda önemli fayda sağlayacaktır.

Sağlığınızın devamı ve hastalıklarınızın çözümüne yardımcı olmak için sağlıklı beslenin, egzersiz yapın, stres yönetimine önem verin ve mutlaka vücudunuzda eksik olan vitamin, mineral ve diğer yapı taşlarını dışarıdan tamamlayın.

Önceki DOKTOR KÖŞESİ Yazıları