Merhaba,
Biz Pharmetic Grubu Eczacıları böylesine sıcak bir evsahipliğinde hepimizi çok etkileyen tesislerinizi yakından görme imkanı sağladığınız için ve bir Türk markasının büyük Gelişimini hissettirdiğiniz için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Dilerizki bu Söyleşimiz ile Helvacızade Ailesini daha geniş bir kitleye Tanıtma imkanı buluruz.
Öncelikle güzel sözlerinizle şirketimizi, ailemizi ve tesislerimizi onurlandırdığınız için çok teşekkür ederim. Ben Tahir Büyükhelvacıgil. 127 yıldır faaliyet gösteren Helvacızade Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyorum. Bildiğiniz gibi Helvacızade kurumsallaşmış bir aile şirketi ve bugün 3. ve 4. kuşaklarımız yönetimde bulunuyor. Grubumuzda, Ar-Ge ve inovasyona verdiğimiz önemle sürekli gelişen ve büyüyen bir yapıyı oluşturmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.1888 yılında kurularak bugünlere başarı ile ulaşmamızın ardında “çok çalışmamız”, “birlik ve beraberliğimizi koruyarak tek yürek oluşturmamız” ve “kalite hassasiyetimiz” yer alıyor. Ailemizin genlerinde olan bu prensiplerimizin temelleri de çocukluğumuzda atıldı.
“1958 yılında doğdum ve çalışma hayatım altı yaşında başladı”
Çocukluğumuz boyunca okuldan sonra kardeşim Mevlüt’le birlikte babamın kurduğu helva, lokum, şeker ve reçel imalathanesinde sırt sırta çalıştık. Dedemiz ve babamızın bizlere açtığı yolda başarıları devam ettirebilmek ve ailemize layık olabilmek için günde 17-18 saat çalıştık. Dedemiz helva imalathanesini kurdu, babamız bu imalathaneyi geliştirdi ve gıda toptancılığına da başladı. Bizler de kendi markalarımızı üretme arzusuyla hareket ettik ve bugünlere geldik. Hiç unutmam, çocukluğumda okuldan gelince kendimce bir kenara düzgün olarak koyduğum önlüğüm için annem “lütfen katlayıp düzgün koyar mısın?” demişti. Annemin bu davranışı benim her zaman “ne yaparsan yap en mükemmelini yap” ilkesi ile hareket etmemi sağladı.
İşe gitmeyi, o yaşta bir şeyler başarmayı o kadar sevmiştik ki tatillerimizden bile kendi arzumuzla vazgeçmiş, dükkanımızın demirbaşları olmuştuk.
Derin gözlem yapmayı, yeni ufuklar keşfetmeyi de ufak yaşlarda öğrendim. 12-13 yaşlarında Ayvalık ve Gemlik’e gittiğimizde “zeytine ve zeytin havuzlarına nasıl bakılır, zeytin nasıl tuzlanır?” gibi temel soruların yanıtlarını kendi kendime öğrenmiştim.
Çalışma ve okul hayatımız her zaman birbirine paralel olarak devam etti. Selçuk Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü İngilizce Bölümü'nden mezun oldum. Okul hayatımız önümüzde yeni ufuklar açtı ve keşfedilmemiş pek çok alan olduğunu gösterdi ve bu alanlara ulaşmak için gerekli donanımı almamızı sağladı. Okumanın ve eğitimin yaşa bağlı olmayacağını hayat boyunca süreceğini eğitimle gördük. Bazen babama “bizi çok çalıştırdın” diye takılsam da bugünü anne ve babamıza borçlu olduğumuzun farkındayım ve kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Anne ve babamızın vizyonumuzun gelişmesine verdikleri destek, yurtdışı seyahatlerimiz, eğitimimiz, iş hayatında olmamız hepsi birleşerek büyük bir güç oluşturdu.
“Üç kardeşiz, her zaman birlikte olduk, bugün de birbirimiz için canlarımızı verecek kadar bağlıyız”
Bana ’’hanginiz daha büyüksünüz? ‘’diye sorduklarında; “kardeşim benden o kadar büyük ki, sadece ben ondan birkaç yıl önce doğmuşum ‘’ derim. Grubumuzun sağlık alanındaki yatırımlarını yürüten kardeşim Mevlüt Bey, ufuk ve vizyonuyla şehrimizden başlayarak ülkemize pek çok katkıda bulunmuştur. Saygı ve sevginin, terbiyenin bir kitabı yazılsaydı, eminim ben ve kardeşim arasındaki ilişki anlatılırdı.Yıllardır çalışma hayatında kardeşim ile aramızdaki uyumun yüksek olması, birbirimizin kararlarına her koşulda, tamamen destek vermemiz, ortak bir dil oluşturmakta, bu durum genç kuşaklarımıza gelecekte nasıl hareket edeceklerini de en güzel şekilde gösteriyor. Terbiyeleriyle, efendilikleriyle, çalışkanlıklarıyla, nezaketleriyle ve aileye bağlılıkları ile yetişen genç kuşaklarımız, dilerim Helvacızade’nin bayrağını daha ilerilere de taşıyacaklar, ülkemize daha büyük faydalar sağlayacaklar.
Birlik ve beraberlikten kuvvet doğar, bu kuvveti de çok çalışmakla taçlandırmak gerekir.
Helvacızade Grubu bugünlere fedakarlıklarla geldi. Sanayiye girdiğimiz ve yatırımlarımıza yeni başladığımız dönemde büyük bir aile olarak bir arada yaşadık. Birlikte başarma duygusu daha da güçlendi. Mevlüt Bey’in “aile anayasası” seminerlerinde şirketlere ve gençlere aktardığı, sosyal medyada da çok favori olan “beraberlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” sözünün doğruluğunu hep birlikte gördük.
“Ülkemize, insanımıza hep güzellikler armağan ettik”
80’li yılların sonlarına geldiğimizde gıda toptancılığı işimizde Türkiye çapında söz sahibi olmuştuk fakat kardeşim Mevlüt'le bilgimiz, birikimimiz azmimiz ile artık kendi ürettiğimiz markaları topluma sunma arzumuz ağır basıyordu, yoğun araştırmaların ardından bitkisel yağda karar verdik. Konya'da dünya çapında bir yağ tesisi kurmak için temellerimizi attık. Biz inşaata devam ederken herkes bize deli gözüyle baktı, Konya'nın ortasında yağ fabrikası mı olur, un fabrikası açsaydınız ya dediler. Fakat o dönemlerde biz yapılmamışı yapmak, toplumun bir eksiğini yüksek standartlarda gidermek istiyorduk, bunu başarabilmek ve beklentileri boşa çıkartmamış olmak bize büyük gurur veriyor.
Çalışma hayatımız boyunca da kurum olarak üniversite – sanayi işbirliğinde alanımızda lider kurum olduk. Yaptığımız çalışmalar Türkiye’nin sağlık alanında ilk markası Zade Vital’i sizlerle buluşturdu.
Asla bir göreve talip olmadık ‘’Bize lazımsınız, buraya gelin” denildiğindede verilen her görevi başarı ile sonuca götürdük. Bugün Konya’ya ve ülkemizekazandırdığımız ‘’Bilim Merkezi’’ile ülkemiz adına ayrı bir gurur duymaktayız. Tübitakve Konya Belediyesi’ninde katkılarıyla hizmete giren Bilim Merkezi, 0-6 /6-12 ve 12-18 yaş arası çocukların görerek, dokunarak, bozarak ve yaparak bilime ilgi duyacakları, bilimin ışığını alabilecekleri, insan vücudunu tanıyabilecekleri bir yer oldu.
“Ekibimizle birlikte kocaman bir aileyiz, başarıya hep birlikte koşuyoruz”
Markalarımızı profesyonel kadrolarımız yönetiyor. Bizler Yönetim Kurulu’nda gelecek vizyonumuzu çizerken, stratejimizi hayata geçiren ekibimizin emekleri yadsınamaz. Grubumuzda “aidiyet” çok yüksek, öyle ki şirketimizde ailecek çalışanlar var. Emekli olarak görevi oğluna ya da kızına devreden ekip arkadaşlarımız bulunuyor. “Kuş alayı ile uçar” sözünün doğruluğu Helvacızade’de yaşayarak görüyoruz. Başarıya hep birlikte koşuyoruz.
“3 Alanda Faaliyet Gösteriyoruz”
127 yıl önce helva üretimi ile başlayan yolculuğumuzda, bugün üç temel alanda faaliyet gösteriyoruz; gıda, distribitörlük ürünleri ve sağlık.
Sizlerin yakından takip ettiği şekilde 2000’li yıllardan itibaren sağlık alanında Ar-Ge ve yatırım çalışmaları yürütüyoruz. Ege Üniversitesi ARGEFAR ile işbirliği içinde geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz, Türkiye’nin ilk sağlıklı yaşam markası Zade Vital ile dünyada alanında en zengin ürün yelpazesini sunuyoruz. 2015 yılında Zade Vital® Tesisleri üretime başladı. Üretim kapasitesi bakımından Avrupa’nın en büyüğü Zade Vital® Tesisleri ile ülkemiz, GMP (GoodManufacturingPractices - İyi Üretim Uygulamaları) normlarında, farmasötik kalitede yumuşak kapsül üretimi yapabilecek bir tesise kavuşmuş oldu.Zade Zade Vital İbn-i Sina Ar-Ge Merkezimiz, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından OTC alanında ilk Ar-Ge merkezi olarak belgelendirildi.
Diğer bir iş kolumuz olan yemeklik bitkisel sıvı yağ alanında dünyanın en ileri teknolojisi ile üretim yapıyoruz. Zade markamız ile,2014 yılında Kosta Rika gibi ülkelere Türkiye’den ilk yemeklik bitkisel yağ gönderebilen firmayız. Grubumuzun yanı sıra Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin (BYSD) yaklaşık sekiz ay önce seçilen Yönetim Kurulu Başkanı olarak; ülkemizde bitkisel yağ sektörünün gelişmesine destek olarak, pazarın önemli problemlerinin çözümlenmesinde öncü bir rol oynamak da önemli bir gündem maddelerim arasında yer alıyor.
Distribitörlük ürünleri alanında uzun yıllardır uluslararası ve ulusal markalara pazarlama ve satış hizmeti veriyoruz. Bu işbirliklerimiz şirket kültürümüze büyük bir değer kattı.
2016 için hedefleriniz nelerdir?
Gelecek 50 yılın stratejisini öngörerek sağlık alanında yaptığımız yatırımlar ile büyümeye devam ediyoruz.Üniversite-sanayi işbirliğinde artan projelerimiz, alanında ilk olan, küresel ölçekte ses getiren ürünlerimiz, Sağlık Bakanlığı’ndan aldığımız ürün ruhsatı ve ihracat çalışmalarımız doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı’ndan Beşeri Tıbbi Ürün ruhsatı alan ilk geleneksel bitkisel tıbbi ürün Zade Vital Nigelin’in başarısı, 2016 yılında beklediğimiz yeni ürün ruhsatlarımızla devam edecek. Zade Zade Vital İbn-i Sina Ar-Ge Merkezi, Doğal Ürünler Araştırma Uygulama Merkezimiz ile ülkemizin bitki zenginliğini katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmeye devam edeceğiz.Büyüme planlarımız, dünya ekonomisinin en önemli gündem maddeleri arasında yer alan biyoteknoloji alanındaki yatırımımız ile devam edecek.
Yemeklik bitkisel sıvı yağ alanında, gelecek yıl dünyada ve Türkiye’de bitkisel yağın seyrini değiştirecek bir Ar-Ge çalışmamız sonuçlanacak. Bu çalışmanın sonuçlarına göre planlarımızda büyük atılımlar olacak.
Distribitörlük ürünleri alanında da çalışma alanımızı geliştirmeyi, farklı bölgelere de hizmet verebilmeyi hedefliyoruz.
Yağ üretiminden bahsedermisiniz?
200.000 m² açık 42.000 m² kapalı alan üzerine kurulu Zade Bitkisel Yağ ve Rafinasyon Tesisleri Tesisleri 1991 yılında üretime başladı ve Zade markalı bitkisel yağ ürünlerimizi market raflarına koymaya başladık. Kurulduğumuzda üretim kapasitemiz 20 bin ton/yıldı. Tesislerimiz öncelikle Konya'da olmak üzere Türkiye genelinde ses getirdi ve hızla yayılmaya başladık. Kısa bir süre içinde 24 saat tam kapasite olarak çalışmaya başlayıp taleplere yetişmeye çalıştık. 2003 yılında II. RafinasyonTesisimizi devreye alarak kapasitemizi yıllık 130 bin tona çıkarttık.Zade Tesisleri tüm bitkisel yağları rafine edebilecek kapasitede. Fındık yağı, Mısır Yağı, Zeytinyağı, Pamuk Yağı, Kanola Yağı, Soya Yağı, Yer fıstığı yağı, Üzüm çekirdeği yağı, Nar çekirdeği yağı, Çörekotu Yağı, Kabak Çekirdeği Yağı, Ceviz Yağı, Aspir Yağı Yağı, Bitkisel Karışım Yağlar, Catering ve Endüstriyel yağlar gibi bitkisel yağlar konusunda dünyanın en geniş ürün serisi ile üretimimize devam ediyoruz. Zade markalı Zeytinyağımızı özellikle vurgulamak istiyorum, Ayvalık yöresinin en güzel zeytinlerinden özenle üreterek insanımızın beğenisine sunuyoruz.
Tesislerimizde üretilen bitkisel yemekli yağ ürünlerimiz Zade, Soyalin, Miksvit, Zade Naturel ve Zade Organik markaları ile Türkiye'nin yanında, yurt dışında Japonya, Seyşeller, Maldivler, Lübnan ve Irak gibi gibi 5 kıtada 60'dan fazla ülkeye gönderiyoruz. Türkiye'nin tüm illerine yayılmış teşkilatımız ile ürünlerimiz Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıyor.
Tesislerimizde kendi markalarımız için yaptığımız üretimin yanı sıra Türkiye'nin en büyük perakende zincirlerinin privatelabel markaları için üretim yapıyoruz. Türkiye’nin büyük zincir marketleri hizmet verdiğimiz kuruluşlar arasında yer alıyor.
Tesislerimiz sahip olduğu BRC (İngiliz Perakendeciler Birliği) Gıda Güvenliği Standardı ile yurtdışındaki büyük bir marketler zincirinin yüksek kalite ve hijyen standartlarını ifade eden Mavi Bayrak ile sınıflandırdığı yağ konusunda tek tedarikçisiyiz. Bu belge ile tüm dünyadaki müşterilere en yüksek kalitede ürün temin edebileceğimiz tescillenmiş olmaktadır.
Jenerasyon farkı var dediniz.Hiç jenerasyon farkı nedeniyle fikir çatışmanız olmuyor mu?
Yönetimde şu anda üçüncü ve dördüncü kuşaklarımız yer alırken, beşinci kuşaklarımız da yavaş yavaş geliyor. Kardeşim Mevlüt Bey aile şirketlerinin sizin de belirttiğiniz gibi jenerasyon farklılığından yaşadığı tehlikeyi görerek “aile şirketleri ve aile anayasası” üzerinde doktora çalışması yürüttü. Şirketimizin ve markalarımızın gelecek yıllara daha da güçlenerek devam etmesi amacıyla öncelikle Helvacızade Aile Anayasası’nı oluşturduk. Amacımız, özellikle kurumsal yapıyı oluşturarak, kuşak çatışması yaşamayan, belirsiz ekonomik ortamlarda dahi doğru yönetilen ve gelecek için doğru stratejiler üreten bir şirket ortamı oluşturmaktı.
Genç kuşaklarımızın da deneyim kazanması ve gelecekte şirketi doğru yönetecek bir birikim oluşturması gerekiyor. Aile bireylerinin yeterli sorumluluk, yetkinlik ve global bir bakış açısına sahip olması, şirketin devamlılığı ve servet birikiminin korunması amacı ile gerekli altyapıyı oluşturarak, Helvacızade Aile Anayasası’na göre, belirli bir yaşta koltuğumuzu genç kuşaklara devrediyoruz. Bizler ise şirketin üst kademesi olarak yapılan çalışmaları izliyor, gelecek için yön veriyoruz.
Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi toplantılarımızın yanı sıra ayrıca Helvacızade Aile Meclisi düzenli aralıklarla bir araya gelmekte, her fırsatta bir paylaşım platformu oluşturulmaktadır. Bu platformlarda, özellikle şu anda yönetimde yer alan genç kuşaklarımıza rehberlik edilmekte ve doğru kararlar almaları için tavsiyelerde bulunulmaktadır.
Bu yöntemlerle asla fikir çatışmamız olmuyor. İşlerimizi karşılıklı saygı, sevgi ve profesyonellik çerçevesinde yürütüyoruz. Bu bakış açısıyla Helvacızade Grubu’nun geleceği için çok umutluyum, genç ve dinamik kuşaklarımızla, yetkin ekiplerimizle şirketimizin nesiller boyu topluma hizmet edeceğini ümit ediyorum.