Günümüzde çağdaş yaşam olanaklarının sağladığı kolaylıklar diğer taraftan Obezite, tip-2 diyabet, metabolik sendrom, dislipidemi gibi sağlık sorunlarının insidansında belirgin artışa yol açarken, çevresel/endüstriyel riskler/toksinler ve ilaçlar karaciğere giderek artan ağır bir yük getiriyor. Bu etkenlerin sonucu -önlem alınmadığı takdirde- ardışık olarak alkolik ya da non-alkolik yağlı karaciğer (NAFLD), non-alkolik steatohepatit (NASH), karaciğer fibrözü, siroz, hepatit C enfeksiyonu ve karaciğer kanserine giden bir geri dönülmez girdaba girilebiliyor.






Güncel tedavi seçenekleri sadece ilerlemiş semptomlar için mevcut ve pahalı. Hepatit C tedavisinde kullanılan pegilenmiş interferon-ribavirin uygulaması ile düşük bir başarı sağlanabiliyor ve yan etkileri de yüksek. Son dönemde piyasaya sürülen Doğrudan-etkili Antiviral Ajanlar (DAA) ile %95’in üzerinde başarı sağlandığı bildiriliyor. Henüz yeni olduğundan herhangi bir yan etkisinin bulunmadığı belirtiliyor, ancak ilerleyen dönemlerde ne kadar güvenilir olduğunu göreceğiz.



Ne yazık ki, karaciğer hasarının başlangıç safhalarında etkili olabilecek, hasarı ağırlaşmadan önleyebilecek bir ajan mevcut değil. Daha doğrusu “kanımca” geliştirilmesi kimsenin işine gelmiyor. İlginç değil mi? Çünkü ileri safhalarda uygulanan tedavi ve ilaçlar yüksek maliyette, kârlı!



Diğer taraftan, bitkiler Karaciğeri bu zorlu girdabın içinden çıkarabilecek seçenekler sunuyor; Enginar yaprağı, karahindiba ya da mübarek diken tohumu en çok bilinenleri.



Karaciğer denilince benim için vazgeçilmez seçenek “Milk Thistle” yani “Mübarek diken tohumu”. Bazı kaynaklarda “Deve dikeni” olarak ya da diğer isimlerle yer alıyor. Ancak Compositae familyasının bu altfamilyasında yer alan çok sayıda benzer dikensi görünüşte bitkiye genel isim olarak deve dikeni deniyor. Nedeni, develerin dikenli bitkileri yiyebilmesi. Ama hiç biri Milk Thistle gibi etkili değil. Tohumlarından hazırlanan özel alkollü ekstre “Silimarin” aslında yedi fenolik maddenin karışımı. Flavonolignanlar (Silibin A ve B, izosilibin A ve B, silikristin, silidianin) flavonoit (taksifolin). En etkili şekli %80 silibin taşıyan formüller olduğu bildiriliyor. Ancak piyasada bulunan ürünlerin çoğunda bu oran %20-40 arasında bulunmuş. Faz II antioksidan enzimler tarafından metabolize edilerek etkisini gösteriyor; UDP-gluküroniltransferaz (UGT1A1) ve sülfotransferaz ile metabolize olarak plazmada gluküronit ve sülfatları halinde bulunuyor.



Alkolik ve non-alkolik yağlı karaciğer vakalarında uzun süreli olarak uygulandığında (günde 3 defa 70-140 mg, 6-12 ay) etkinliği biliniyor. Ancak bu konuda mevcut klinik çalışma bulunmadığından hekimler tarafından olumlu yaklaşılmıyor, maalesef. Görmezden geliniyor olabilir mi!



Silimarinin oral uygulanması ile biyoyararlanım sorunu söz konusu, yani vücuda emilen miktar düşük. Bu nedenle ağır vakalarda parenteral formunun (silibinin dihemisüksinat disodyum) uygulandığı klinik çalışmalar var.



Planlanan 36 haftalık Pegilenmiş interferon+ribavirin tedavisi sırasında, ilaca cevap vermeyen 27 HCV (hepatit C virüsü) hastasına 12. Haftadan başlayarak 2-3 hafta süreyle 20 mg/kg silimarin-enjekte (iv-SIL) edildiğinde hastaların 23’ünde (%85,1) HCV titrajının tayin limitinin altına indirilebildiği, iv-SIL uygulaması kesildikten sonra 23 hastadan 5’inde HCV enfeksiyonun tekrarladığı ve bu hastalara tekrar iv-SIL uygulaması ile tekrar HCV titrajının düşürülebildiği bildiriliyor. Bu şekilde yürütülmüş birkaç çalışma daha mevcut. Ancak iv-SIL uygulaması ile DAA grubu doğrudan etkili antivirallerin kombinasyonu nasıl bir sonuç verir, henüz bilinmiyor. Acaba antiviral DAA ajanı dozu ve uygulama süresini etkileyerek başarı insidansını artırabilir, maliyeti düşürebilir mi?



Mayo Clinic web sayfasında Silimarin uygulama dozları, uygulama süreleri ve kanıt seviyeleri ile ilgili bilgiler ilgimi, çekti; yardımcı olabilir.



• Siroz: 160-800 mg/gün silimarin 3 eşit oral dozda, 2 yıl [B].


• Kronik karaciğer hastalığı: 160-480 mg/gün silybin oral, 3-12 ay süre ile; silibinin (i.v.) 10-14 gün [B].


• Siroz: 160-800 mg/gün silimarin 3 eşit oral dozda, 2 yıl [B].


• Akut viral hepatit: 160-800 mg/gün silimarin 3 eşit dozda 3 hafta [C].


• Amanita phalloides mantar zehirlenmesi; silibinin oral uygulama yanısıra; 20-50 mg/kg silibinin/500 ml %5 dekstroz çözeltisi (i.v.) 6 saatte bir 24 saat boyunca [C].


• İlaç ve toksine bağlı karaciğer hasarı: 160-800 mg/gün silymarin, 2-3 doza bölünerek oral, 2-5 hafta. 70 mg x3 silibinin, 6-12 ay [C]. Çocuklarda 80-320 mg/gün 4 hafta.


A: kuvvetli kanıt; B: yeterli kanıt; C: etkinliğine dair daha kanıt gerekir



Benim düşüncem yaşam koşullarına göre herkesin yılda en az 2 defa 2-3’er aylık karaciğer detoksu yapması, ileri karaciğer hastalıklarının gelişiminin önlenmesi bakımından önemli. TESTİ KIRILMADAN.


Önceki FİTOTERAPİ Yazıları