Konuşulmayan Küçük Dev, Kreatin

Kreatin, keratin veya kreatinin değil, kreatin.

Keratin, fibröz yapısal bir protein, saç-tırnak besleyici ürünlerde bulunur. Kreatinin ise, kan tablosunda karaciğer ve böbrek yetmezliğinde ve vücutta genelde kas yıkımı başladığında, serumda yükselen bir metabolit.

Kreatin, bunlardan tamamen farklı bir küçük molekül. Günlük hayatta, böbrek, karaciğer ve pankreasta, arjinin, glisin ve metiyonin amino asitleri kullanılarak sentezlenen, aminoasit yapısı olmayan protein artığı bir yapı. Fosfat tutma kapasitesine sahip. Özellikle, kas, sinir, beyin doku ve hücrelerinde kreatin fosfat halinde depolanıyor. İhtiyaç anında üstündeki fosfatı ADP’ye transfer edip ATP oluşturuyor. Bu işi oksijensiz ortamda gerçekleştiriyor. Kısaca dokuda yeterli oksijen olmadığında, kısa süreli enerjiyi karşılamak için, enerji molekülü ATP’yi oluşturuyor. Vücutta az miktarda üretiliyor. Genelde kırmızı etten veya deniz ürünlerinden belirli bir miktar diyet ile alıyoruz.

Sporcu desteklerinin, özellikle kas kütlesini arttırmaya yönelik vücut geliştiricilerin veya yüksek yoğunlukta atletik performans sporlarını gerçekleştirenlerin olmazsa olmazı. Anlık enerjiyi arttırmaya yönelik besin desteklerinin içerisine de katılıyor. Uluslararası olimpiyat komitesinin kullanımına izin verdiği tek performans arttırıcı. Besin destekleri kategorisinde, ABD’de yıllık ortalama tüketimi 2.7 milyar dolar.

Gerçekte kreatin molekülünün esas önemi, sadece atletik performansı arttırmak değil. Kreatin monohidrat, oral olarak, alzheimer/demans, parkinson hastalarında, yaşlanmada, osteoporozda kemik dansitesinin arttırılmasında, KOAH hastalarında, depresyon, konjestif kalp yetmezlikleri, diyabet, idiyopatik miyopati dahil kas ve nöronal degredasyona sahip olanlarda, kas kramplarında, bebeklerde solunum bağlantılı uyku problemlerinde, dokunma ve duyu kayıplarında, osteoartrit ve romatoit artrit hastalarına besin desteği olarak öneriliyor. Şimdi kısaca bu kullanımlardan bazılarının, klinik araştırma karşılıklarına bakalım.

Yaşa bağlantılı kas/kemik kayıpları; Sürekli kullanımda, hatta hafif egzersiz ile beraber, ciddi anlamda kaybı azaltıyor. Eğer kişi hareketsiz ise veya tek doz kullanmış ise klinik olarak etkisiz.

Atletik performans; Ciddi yararı var. Spor yapanlar için vazgeçilmez. Özellikle yağ kütlesini azaltıp, kas kütlesini arttırıyor.

Mental kayıplar ve hareket, duyu, sinir kayıpları; Eğer molekülün hücre içi transferinde problem yoksa, epeyce yararlı. Klinik araştırmalar, özellikle çocuklarda, beyinde kreatin seviyesinin düşmesinin, mental fonksiyonlarda azalma, otizm, hareket bozulmaları ve epilepsi benzeri ataklara sebep olduğunu söylüyor. Alzheimer/demans ve parkinson hastalarında, hastalığın gelişiminin yavaşlatılmasında, epeyce etkin. Kemoterapi sonrası, duyu hissi ve sinir kayıplarında, hekim önerisi ile kullanımında, belirgin geri kazanımlar elde edildiği çalışmalarda yer almakta.

ALS, (Lou Gehrig's) ve Huntington's Hastalıkları; Kullanımı var .Ancak her iki hastalıkta da klinik veri, hastalıkların yavaşlatılmasında veya semptomların ortadan kaldırılmasında, yararı olmadığını söylüyor.

Cilt yaşlanması-genel yaşlanma; Klinik olarak yeterli kanıt yoğunluğu yok. Ancak, kreatin, guarana ve gliserol içeren kremleri kullananlarda kırışıklıkların ve yaşlanma belirtilerinin azaldığı bir çalışmada kanıtlanmış. Başka bir çalışmada ise kreatin-folik asit karışımının, güneş maruziyeti sonucu oluşacak doku hasarının giderilmesinde etkin olduğu belirtiliyor.

KOAH; Klinik olarak yeterli kanıt yok. Bir kısım araştırmalar düzenli alındığında, ciğer fonsiyon kapasitesini arttırdığını, bir kısmı ise arttırmadığını savunuyor. Ancak egzersiz kapasitesinin arttığında herkes hem fikir.

Diyabet; 5 günlük alımla kan şekerini düşürdüğüne dair klinik kanıt mevcut.

Genelde, sporcular tarafından, egzersiz öncesi, sırası ve sonrası depoları doldurmak için veya yarışma öncesi yükleme yapılarak kullanılıyor. Hareketli bireylerde veya klinik kullanımda, günlük dozu, 2-20 gr arası değişebiliyor. Profesyonel sporcu olmayanlarda, önerilen günlük dozu, 3-5 gr. Araştırmalar kadınlarda, erkeklerden daha çok işe yaradığını vurguluyor.

Bugüne kadar kreatinin önemi, sağlıkçılar tarafından biraz es geçilmiş olsa da, karaciğeriniz ve böbrekleriniz sağlam ise, zaman zaman yükleme yapılmasında fayda var. Genç ve dinç tutar. Bol su ile almak gerekir. Molekül birçok formulasyonda hidrat formunda olduğundan, alınımı sonucu vücut su tutmaz, beraberinde dengeli beslenildiğinde kilo yapmaz.

Keyifli ve Sağlıklı Günler Dileklerimle
Prof. Dr. Barkın Berk

Önceki DOKTOR KÖŞESİ Yazıları