Tam oluşmamış bitkinin çiçeğinden meydana gelir. Meyve çizilir, akan usaredir. Kurutulmuş usareden remedy hazırlanır.
Opium dünyanın en yaşlı en eski bitkidir. Opium çocuğu doğunca çok yaşlı görünür. dd: Lyc (Lyc denizden karaya çıkan ilk bitki)
Çok uzun, ince bir saptan sonra 4 yapraklı narin bir çiçeği vardır. Amaç topraktan uzaklaşmaktır. Toprak sabitleyicidir, gerçekliktir. Gerçeklikten uzaklaşmak ister.
Meyvesi haşhaş çok çabuk gelişir. Hassas, korunaklıdır. Meyvesi, diğer meyvelerin tersine çiçek yaprağının üstündedir. Tohumlar gerçeğin üzerinde, dünya dışı yaşıyor. Gerçek dışı yaşam çok güzel, sorunsuz.
Dünya ile bağlantıları sağlayan organlar kapanıyor. Gözler gerçeği görmemek için büzüşür (miyozis).
Ağız kapanır, yemez, iştahsız. Dünya ile ilgisi olmadığı için yemek ihtiyacı yok. Tad alma duygusu yok. Konuşmaz, ses kısıklığı var.
Nefes alırsak buradayız demektir. Burada yaşamayan kişide nefes problemi olur.
Sürekli uyku hali. Uyku apnesi var, sarsmak gerekiyor. Gel, geri gel demektir.
Barsak sistemi dışa verilen şeylerin yeridir. Kabızlık vardır. Dışkılama hissi bile yok. En büyük kabızlık ilacıdır.
Opium’un en büyük ikinci özelliği reaksiyon eksikliğidir, konsantrasyon eksikliğidir. Çünkü gereksinimleri yok.
Gerçeklikten uzaksak, reaksiyon vermiyorsak, duygusal etkenlere ya hiç tepki verilmez ya da aşırı tepki verilir.


Çok hassastırlar, en ufak uyaranlar opiumu hasta eder.
Opiumda 20 etken madde var ve bunun 18i alkoloid, en önemlisi de morfindir.
Opium ağrıya tepkisizdir, ağrı hissetmez. Yara olmuş, ağrı olması gereken yerde ağrı yok. 40 derece ateş var, hiç tepki yok. Ben iyiyim diyor. dd: Arn ( Arn ben iyiyim der ama daha huzursuzdur, tartışır)
Yaprakları çok aşağıda. Beslenmesi gereken şey yere yakın. İstemese de beslenmeye , toprağa ihtiyacı var.
Kökler çok zayıf. Köklesek de en çok yarım saat dayanır.
Toprağı istemese de, kökü zayıf da olsa toprağa muhtaç. Onsuz yaşayamaz, hemen yaprak döker.(gelincik). Dünya’da olmaya ihtiyacı var, yoksa ölür. (Bry. kökleri çok yaygın, ayağı yere basar.)
Sert yerde yatar, sertlik ona iyi gelir, onlara hala dünyada olduklarını hissettirir.
Dokunmak kötü gelir, ürperir, hemen yaprağını döker.
İlaç alımında gözlem ikiye ayrılır. İlk meydana gelenler ve arkadan gelenler.
Afyon alımından sonraki ilk etki, asabiyet ve isteyerek yapılan işlerde kısa bir süre için istek ve performans artışı, sonra azalıyor. Kaslarda da öyle ama çizgili kaslarda. Kontrol edemediğimiz düz kaslarda tam tersi yavaşlama meydana gelir. Kabızlık gibi.
İkinci dönemde ise tam tersi çizgili kaslarda yavaşlama, düz kaslarda artma görülür.
Klasik tıpta mide ameliyatı öncesi kası gevşetmek için opium verilirdi.
Dr.Nash opium uyutmaz, uyuşturur demiş. Opium alındığında ağrı giderilmez ama hasta bunu hissetmez. Opium kullanarak hastanın hisleri o kadar körelir ki, sonunda hasta şifalanmaz hale gelir. Çünkü opium ile semptomların önüne perde çekilir, biz göremeyiz demiş.
Hahneman ilaç denemesi yaparken; ilk önce hiç ağrı hissetmiyor ama ikinci etaba geçince ağrı meydana geliyor. Diğer tüm ilaçlarda genellikle ilk etapta ağrı meydana gelir. Opium tek istisnadır.
Homeopatik ilaç yalnızca ilaç denemesinde ağrı meydana getirirse ağrıyı tedavi edebilir. Bu nedenle anlıyoruz ki opium ağrıyı tedavi etmez. Opium yalnızca bir uyuşukluk oluşturur.
Tüm sekresyonları azaltır, ter hariç. Mide, barsak hareketlerini uyuşturur. Aşırı alınınca felç (apopleksi ) meydana gelir. Gözbebekleri en küçük noktaya kadar daralır. Nefesi ağır ve derinden gelir. Çene aşağı sarkar. Her nefes alış verişte yanaklar şişer. Değişken, resimde değişkenlik var. Arada tik gibi seyirmeler var. Birlikte kramplar da var. Opium hasta krampta (sancıda) üstünün örtülmesini istemez. Sıcak odada kramp meydana geleceğini düşünür. Onun için serin oda ister. (Apis gibi). Bazı çılgın anneler çocuklar ateşli iken kramp olunca iyi gelir diye sıcak banyo yaparlar, bu nefesin durmasına neden olabilir. Madde opium içince önce mutlu, hafif, uçar gibi hisseder ama sonra 2. etapta çok kötü cehennem azabı başlar. Baştaki mutluluk anını yakalamak için yeni doz almak ister, tekrar süresi kısalır, dozu yükseltir, böylece çok çabuk bağımlı olunur ama korku, güvensizlik vs gelişir. Yıllardır insanlar haşhaş çiğnediler. Genetik enformasyonlarda taşımamız normaldir.
Yazınını devamını pdf olarak görüntülemek için tıklayınız...