Uyuz Hastalığında Majistral Tedavi Seçenekleri

Değerli Meslektaşlarım son günlerde gerek yazılı gerekse görsel basında hastanelere başvuran hastalarda uyuz vakalarının arttığına dair haberleri sıklıkla izlemekteyiz. Uzmanların oldukça dikkat çekici olarak nitelendirdikleri bu durumun araştırılması gerekmekte. Daha önemli olan bir diğer konu ise aile fertlerinden birine bu teşhis konduysa tüm aile bireylerinin tedaviye dahil edilmesi gerektiğidir. Özellikle çocuklarda daha çok el içi ve ayak tabanlarının kaşınmasıyla ortaya çıkan bu hastalığa gözle görülemeyen mikroskobik bir eklem bacaklı olan ‘Sarcoptes Scabiei Hominis’ neden olmaktadır. Yakınmalar 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkmakta olup daha çok gece kaşıntısı şeklinde kendini gösteriyor. Kişiler kaşıntıyı başlangıçta çok önemsemeyebiliyorlar, ama kaşıntılar zamanla yara haline dönüşebiliyor ve içi su veya irin dolu kabarıklıklar şeklinde ilerleyebiliyor. Bu açıdan ikincil enfeksiyonlar gelişebiliyor. Daha çok parmak araları, el bilekleri, dirsekler, koltuk altları ve kadınlarda özellikle meme çevresi ile erkeklerde genital bölge kaşıntıları dikkat çekiyor. Gecikmiş tanı, huzurevleri, yetimhaneler ve kışlalar gibi toplu yaşanan yerlerde salgınlara neden olabilmektedir.

Tıp tarihinde önemli bir yeri olan ve 1687’de nedeni bilinen ilk insan hastalığı olarak tanımlanan ve günümüzde 300 milyon kişinin yakalandığı bilinen uyuzda inkubasyon döneminin ortalama 2-3 hafta olduğu bildirilmektedir. Uyuzun en belirgin özelliği şiddetli gece kaşıntısı olup, kaşıntı kişinin yatağa girip ısınması ile artmakta ve kişiyi uykudan uyandırabilecek kadar şiddetli olurken gündüzleri daha hafif, tolere edilebilen bir kaşıntı görülmektedir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ; Uyuz tedavisinin başarılı olabilmesi için uyuz kişi ile birlikte yaşayan kişilerin de aynı zamanda tedaviye alınması gerekmektedir. Özellikle aile fertlerinin kaşıntıya bakılmaksızın mutlaka birlikte tedavisi önemle tavsiye edilmektedir. Tedaviden önce hastanın sıcak su ile banyo yapmasının, tünellerin açılması için keselenmesinin yararlı olacağını düşünenlerin yanısıra, gerekli olmadığını düşünenlerde bulunmaktadır. Sekonder enfeksiyon varsa, topikal veya sistemik antibiyotikler kullanılmaktadır. Başarılı bir tedaviden sonraki 2-4 hafta içinde hastalarda bir irritasyon gelişebilmektedir. Eller, belirtilerin görüldüğü en sık olduğu yerler olduğu için tedavi sırasında, ellerin her yıkamadan sonra tekrar ilaçlanması önerilmektedir. Uyuzda tedavi sırasında kaşıntı çok şiddetli ise hastaya oral antihistaminikler yararlı olabilmekte, bu tedaviye kaşıntı geçene kadar birkaç hafta devam edilmesi önerilmektedir. Eğer hastanın cildi yoğun olarak ekzematize ise, günde iki kez orta güçte topikal steroid uygulanımı yararlı olabilmektedir. Steroid uygulanımı skabisit tedavisi tamamlanıp, yıkandıktan sonra yapılması yararlı olmaktadır. Nadiren ekzematasyon çok ciddi olabilir ve kısa bir sistemik steroid tedavisi gerekmektedir. Ciddi enfeksiyonu olan Scabies’li hastaların enfeksiyon tedavisi ve kabukların yok edilmesinden sonra ikinci bir skabisit kürü ile tedavi edilmesi önerilmektedir. Lindane (Gamma-benzen-hekzaklorid) (GBH); 30 yıldan fazla süredir Scabies’e karşı birinci derecede seçilen ilaç olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda güvenilirliği tartışılır hale gelen bu preparatın, hamile kadın ve fetüse yan etkilerinin olabileceği düşünülerek, hamilelerde diğer preparatların kullanılması önerilmektedir, bebek, çocuk ve cildi fazla ekskorye olmuş hastalarda lindane kullanılmamalıdır. Bazılarına göre topikal ajanlar arasında GBH ilk seçilecek ajan olarak görülürken, krotamiton, benzil benzoat veya %6 kükürt ikinci alternatif olarak gösterilmekte, ancak GBH kadar etkin olmadıkları bildirilmektedir. Bu hiperkeratozlu hastalarda, sistemik ajanlar hem spesifik antiskabitik ajanlar olarak hem de yardımcı ajanlar olarak kullanılmaktadır. Örneğin bir sistemik ajan, bir antimetabolit olan methotrexate kullanılabilir. Dirençli olan olgularda, sistemik metotreksattan yararlanılabileceği de bildirilmiştir. Kükürt; ucuz, etkili ve kolay tatbik edilebilen kükürt günümüzde de kullanılan en eski uyuz ilacı olarak bildirilmektedir. Kükürt kremi erişkinlerde %10, yeni doğanda %2.5 oranında kullanılmaktadır. 2-3 gün süreyle bütün vücuda ovularak sürülmekte ve uzun süre, yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında cildi tahriş edebildiği bildirilmektedir. Kükürt yıkanabilir bir baz içinde veya vazelin içinde 3 gün boyunca geceleri kullanılması önerilmektedir. Kükürtün kötü kokusu hastaları rahatsız etmektedir. Etkinliği ve toksisitesi hakkında kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır. Günümüzde sıklıkla bebek, hamile ve emzikli kadınlarda %6’lık sülfür kremi tavsiye edilmektedir. Toksisitesi nedeniyle yeni doğanda ölümcül olabildiği bildirilmektedir. Benzil benzoat; sentetik olarak üretilmesine rağmen eskiden bir skabisit olarak kullanılmakta olup, Peru balzamında doğal olarak bulunmaktadır. %20-30’luk emülsiyon veya losyon olarak hazırlanmaktadır. 3 gece arka arkaya veya gün aşırı toplam 3 kez deriye uygulanmaktadır Deriyi ve gözü irrite edebilmektedir. Diğer alternatif skabisitler gibi, etkinliği veya toksisitesi ile ilgili veya hamilelikteki güvenilirliği ile ilgili araştırmalar bulunmamaktadır. İlaç 24 saatlik dönemlerde ya da her uygulama arasında 1 hafta olacak şekilde 2 veya 3 kez uygulanabilmektedir. Permethrin; uyuz tedavisinde bugün birinci derecede seçilen ilaç olup, toksik etkisi azdır ve iyi tolere edilmektedir. %5’lik kremi ile 8-10 saatlik tek uygulamanın yeterli olduğu bilinmektedir. Permethrin ile tedaviden sonra allerjik veya belirgin bir yan etkinin görülmediği, ancak birkaç kişide hassas bölgelere veya hafif yaralı bereli bölgelere kremin uygulanmasıyla orta şiddette ve geçici iğnelenme ve yanma hissi görülmüş, bazı hastalarda da tedaviden sonra 2 aya kadar kaşıntının devam ettiği bildirilmiştir. 2 aylıktan 101 yaşına kadar olan 1500 hasta üzerinde %5 permethrin krem denenmiş, herhangi bir yakınma veya beklenmeyen bir etkinin görülmediği belirtilmiştir. Monosülfiram (Tetmosol, Tetra ethylthiuram monosulfide); %5-10 emilsiyonunun 2 veya 3 gün uygulanması önerilmektedir. Kullanışlı ve çocuklarda iyi tolere edilen bir ilaç olup, yeni doğanlarda kullanımdan kaçınılması önerilmektedir. Ciltten absorbe olduğundan gebelerde ve alkoliklerde kontraendikedir. Monosulfuran kimyasal olarak disülfirama benzemekte, tedavi sırasında veya hemen sonra alkol alınacak olursa kızarma, terleme, taşikardi ile disülfiram benzeri etki oluşmaktadır. Scabies’in endemik olduğu bölgelerde profilaktik olarak monosülfüran içeren sabunlar da kullanılmaktadır. Crotamiton (Eurax, n-ethylo-crotonotoluide); %10 krem veya losyon halinde olup kokusuz, tahriş etmeyen, emniyetle kullanılabilen bir ilaç olarak sunulmaktadır. Bebeklere, küçük çocuklara, hamile kadınlara SSS hastalığı olanlara tavsiye edilebilmektedir. Etkinliği diğer scabisidlere oranla daha az olduğundan, tekrar kullanımı gerekmektedir. İlaç, sıcak bir banyodan sonra tüm vücuda sürülmekte, 24 saat bekletildikten sonra, 72-96 saat sonra tekrar uygulanmaktadır. Malathion; alkoldeki %0.5’lik malathion, uyuz tedavisinde kullanılmaktadır. İlaç deride 24 saat bırakılmakta, birkaç gün aradan sonra tekrarlandığında daha yüksek bir tedavi oranı elde edilebilmektedir. Thiabendazole; %10’luk süspansiyonu günde 2 kez 5 gün veya 10 gün süre ile oral olarak (25 mg/kg günde) kullanıldığında faydalı olduğu bildirilmektedir. Topikal thiabendazole’un de sınırlı bir scabisit etkisi bulunmaktadır, ancak birkaç uygulama gerekebilmektedir. İvermectin; uyuz ve Norveç uyuzunun tedavisinde kullanılmasına ait çalışmalar bulunmaktadır. Uyuzdan başka hiçbir hastalığı olmayan 11 hasta ile HIV enfeksiyonu olan 11 hastanın 10’unda (%91) tek doz ivermectin ile tedavi sağlanmış ve 4 hafta sonraki kontrollerde hiçbir uyuz bulgusuna rastlanmadığı belirtilmiştir.

KORUNMA ve KONTROL; Uyuz çok bulaşıcı olup yaş, cins ve sosyoekonomik düzey gözetmeksizin herkesi enfekte edebileceğinden erken tanı ve kontrol önlemlerinin erken alınmasının önemi çok büyüktür. Bir populasyonda uyuzu kontrol etmek için toplum epidemiyolojisi göz önüne alınmadan yapılan hasta tedavileri ve tüm çabalar zaman ve kaynak kaybı olarak görülmektedir. Klasik uyuzda olduğu gibi scabies crustosada da giysilerin, çarşafların, havluların yıkanması, yıkanamayanların ütülenmesi veya kuru temizlemeye verilmesi, yatak, yorgan ve battaniyelerin 3-5 gün havalandırılması gerekmektedir. Ayrıca zemin, mobilyalar, çocuk oyuncakları da kontaminasyon kaynağı olabileceğinden temizlenmeleri gerekmektedir. Norveç uyuzlu hastaların bulunduğu hastanelerde çamaşırhanelere gelen kontamine çamaşırların özel olarak paketlenmiş ve etiketlenmiş olması gerekmektedir. Paketlenmiş kirli çamaşırlar yıkanmadan önce açılmamalı, 50 0C’nin üzerinde 10 dakika süreyle bırakılmalıdır. Bu süre sonunda çamaşırlardaki akar ve yumurtaları ölmektedir. Norveç uyuzlu bir hasta odasının akarlardan tamamen arınması için perdeler dahil tüm zemin ve mobilyalar elektrik süpürgesi ile temizlenmeli, ilaçlı sularla silinmeli ve odaya bir akarisit uygulanmalıdır. Sonuç olarak, uyuzdan korunma ve kontrolde halkın eğitimi ile birlikte iyi bir planlama da gerekmektedir.

Majistral formül seçenekleri;
Formül 1
Rp.
Potasyum karbonat 10 g
Kükürt 20 g
Vazelin 120 g
Formül 2
Wilkinson merhemi
Rp.
Kayın ağacı katranı 10 g
Kükürt 10 g
Kalsiyum karbonat 20 g
Sarı vazelin 20 g
Potas sabunu 20 g
Formül 3
Rp.
Naftol 5-10 g
Arap sabunu 25 g
Kükürt 25 g
Kalsiyum karbonat 25 g
Lanolin 25 g

Çocuklarda;
Peru balsamı içeren formüller kükürt içeren formüllerden daha az iritan ve sekonder enfeksiyonlara karşı daha aktif olup, 6 veya 7 gün üst üste tüm vücuda hafifçe ovmak suretiyle kolayca tatbik edilir. Her sabah banyo yapılır veya vücut sabunlu bir losyonla yıkanır. Bu formül özellikle bebeklerin enfekte uyuz tedavisinde önerilir.
Formül 4
Rp.
Peru balsamı 10 g
Beeler bazı k.m. 100 g
Çocuklarda 4 gün üst üste vücuda sürülerek kullanılır.

Formül 5
Sodyum tiyosülfat 40 g
Distile su k.m. 100 g
Uyuz tedavisinde Rusya’da ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde uygulanır. Macar ordusunda %40 sodyum tiyosülfat uygulanıp hastalara 10 dk sonra aşağıdaki formül tatbik edilir.
Hidroklorik asit 5 g
Distile su ad 100 g
Formül 6
Lindane (Gamma benzene hexachloride) 0,30 g
Setilstearil alkol 9,0 g
Beyaz vazelin 14,0 g
Parafin likit 6,7 g
Distile su 69,9 g
Metilparaben 0,1 g
Formül 7
Benzil benzoat 250 g
Trietanolamin 5 g
Oleik asit 20 g
Distile su csp. 1000 g

İyi bir hafta dileğiyle…

Kaynak:
1- Türkiye Parazitoloji Dergisi, 30 (1): 78-83, 2006 Acta Parasitologica Turcica © Türkiye Parazitoloji Derneği © Turkish Society for Parasitology Uyuzlu Hastaya Yaklaşım Ayşegül YOLASIĞMAZ ÜNVER, Nevin TURGAY Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, Bornova, İzmir
2- Dermatolojide formüller (Prof. Dr. Nuran Atmanoğlu)
3- La Formulacıon magıstral en la ofıcına de farmacıa 1 Valencia, 1981
4- Farmaceutsko drustvo Srbije

Önceki MAJİSTRAL FORMÜL Yazıları