İlk karşılaştığımda beni oldukça fazla etkileyen Türkiye Meme Vakfı’nın bu sloganıyla başlamak istedim yazıma . Dünyadaki her 9 kadından birinin meme kanseri tehdidi altında olduğunu, Avrupa’da her yıl yaklaşık bir milyon kadının meme kanseri nedeni ile tedavi gördüğünü , dünyada her 3 dakikada bir kadının bu hastalığa yakalandığını söylüyor vakıf. Durum bu derece önemliyken, ben de bir sağlık danışanı olarak, hiç de iç açıcı olmayan bu konuda farkındalığı artırmam ve toplum bilincine katkı sağlamam gerektiğini düşünerek meme kanseriyle ilgili bilgiler paylaşacağım .
Meme kanserinin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık bu hastalığın oluşumunda birincil etken. Sadece kadınlarda rastlanan bir hastalık değil, erkeklerde de % 1 oranında görülebiliyor.20 li yaşlarda görülme sıklığı çok düşük ancak çok hızlı ilerliyor, 40-45 yaşlarında sıkça görülüyor, 50 yaş ve üzerinde oran oldukça artıyor.
RİSK FAKTÖRLERİ:
GENETİK:
Özellikle anne tarafından birinci derece yakın akrabalarda (anne, teyze,anneanne)meme kanseri hikayesi olanlar yüksek riskli gruplar arasında bulunuyor. İlk adeti görme yaşının erken olması(12 yaş ve altı) ve menopoza geç girilmesi (55 yaş ve üstü) riski o derecede artırıyor.
DOĞURGANLIK YAŞI-İLK DOĞUM:
İlk çocuğunu 30 yaşından önce doğuran kadınlar, 20 yaşında ilk doğumu yapanlara göre daha yüksek risk altında. Geç gebelik hücrelerin değişime uğrama sürecini ortaya çıkarıyor, hiç çocuk doğurmayanlarda da risk yükseliyor.
HORMON TEDAVİSİ GÖRENLER:
Menopoz nedeniyle uzun süreli östrojen hormonu (5-10 yıl) alan kadınlarda meme kanseri görülme riski artıyor. Ancak menopozun getirdiği sıkıntıları çok yoğun yaşayan kadınlara, doktor kontrolünde östrojen tedavisi almaları önerilmekte.
ALKOL KULLANIMI:
Günde 2- 3 bardak alkol alan kadınlarda risk , içmeyenlere göre 3 kat daha fazla.
ŞİŞMANLIK:
Şişmanlık, menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini artırıyor, bu dönemde yumurtalıklar östrojen hormonu üretmiyor ancak şişman kadınlarda yağ dokusu östrojen hormonu üretmeye devam ediyor, yağ dokusu ne kadar fazla ise östrojen hormonu üretimi de o kadar fazla oluyor. Östrojen hormonunun meme kanseri riskini artırması sebebiyle şişmanlık risk faktörleri arasında.
YAPILMASI GEREKENLER:
İdeal kiloyu korumak
Düzenli spor yapmak
Alkol tüketimini azaltmak
Uzun süreli emzirmek
Kalsiyum ve D vitamini almak: Harvard Tıp Fakültesinde yapılan bir çalışmada diyetlerinde yüksek miktarda kalsiyum bulunan ve yeterli D vitamini alan kadınlarda menopoz öncesi meme kanseri gelişme riskinin azaldığı bildirildi.
ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ:
Uluslar Arası Kanser Ajansı başkanı Dr.Wild yaşam koşullarındaki değişimin meme kanseri oluşumunda özellikle etkili olduğunu bildirmiştir. Meme kanseri görülme sıklığı gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere oranla daha yüksek , ölüm oranı ise gelişmiş ülkelerde daha düşüktür. Dr Wild bunun sebebinin, az gelişmiş ülkelerde erken teşhis, tarama ve tedavi yöntemlerinin yetersizliğine bağlı olduğu görüşünü ifade etmiştir. Türkiye İstatistik Kurumunun web sitesinden aldığım bilgiye göre, ülkemizde meme kanseri tanısı konmuş kadınların %45 inin 50-69 yaş arasında olduğu, %40 ının ise 25-49 yaş arasında yer aldığı görülmekte .
Bu veriler ışığında , toplumun bilinçlendirilmesi ve kendi kendine muayenenin erken teşhiste önemi oldukça büyüktür, çünkü meme kanseri erken teşhis edilirse % 98 tedavi edilen bir hastalıktır.
Adet başlangıcından 5-7 gün sonra ve her ay düzenli yapılması gereken kontroller erken dönemde tehlikenin fark edilmesini sağlayarak tedavi şansını yüksek oranda artırır.
KENDİ KENDİNE MUAYENE NASIL YAPILMALI
Ayna karşısında ışığın bol olduğu bir ortamda ayakta
Sırt üstü yatar pozisyonda
Duşta yapılabilir.
GÖZLE İNCELEME
1)Her iki kolunuz serbestçe yanlarda, ayna karşısına geçerek önden ve yandan memenin simetrisine, büyüklüğüne, derinin rengine, meme başlarına bakın. Memede yara veya kızarıklık, renkte değişiklik, meme başında içe doğru çekilme, akıntı, portakal kabuğu görüntüsü olup olmadığını gözlemleyin. Aynı gözlemi kollarınızı yukarı kaldırıp tekrarlayın. Memeler, meme başları ve koltuk altlarına önden ve yandan bakın. Koltuk altlarında kabarıklık olup olmadığına dikkat edin.
2)Ellerinizi belinize, leğen kemiklerinizin üstüne kuvvetlice bastırın. Omuzlarınızı hafifçe çıkararak öne doğru eğilin, önden ve iki yandan göğüslerinize bakın. Deride çekinti, çökme olup olmadığını kontrol edin ,aynı gözlemi kollarınızı yukarı kaldırıp veya her iki kolunuz başınızın arkasındayken de yapın.
ELLE MUAYENE:
Meme, meme başları,koltuk altı bölgeleri ve meme altı kontrolü.
Muayene yapacağınız taraftaki kolunuzu başınızın üstüne veya arkasına koyun.Elinizin 3 orta parmağının yastık bölümleriyle küçük dairesel hareketler çizerek muayeneye başlayın,baskı şiddetini hafiften kuvvetliye doğru artırın.Tüm meme bu şekilde kontrol edildikten sonra ikinci aşamada elinizi kaldırmadankaydırarak birbirine paralel dikey çizgiler çizin.Daha sonra köprücük kemiğinin altından başlayarak saat ibresi yönünde iç içe geçen daireler çizin,en son meme başında sonlanan oklar şeklinde tüm memenizi muayene edin.
İlk muayeneler göğsünüzün yapısını tanımanıza yardımcı olur,daha sonra olası farklılıkları rahatlıkla fark edersiniz.
Sevdiklerinizle geçireceğiniz günlerinizin çokça olması dileğiyle sağlıkla kalın….
Ecz.Hayriye BAŞKAN