Bedenimiz ve Ruhumuz Emek Harcadıkça Güzelleşir

Televizyon ekranının ve tiyatro sahnesinin sevilen yüzü Zeyno Eracar, yoğun çalışma temposunda sağlığını ve formunu nasıl koruduğunun anlatıyor.

Oyunculuk oldukça yoğun tempolu bir meslek. Gelgitleri de bir o kadar fazla. Siz mesleğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Motivasyon kaynaklarınız neler?
Oyunculuk mesleğini seçtiğim zaman bunun sadece bir iş değil bir yaşam biçimi olduğunu biliyordum. Gözle görülmeyen bir disiplin içine gireceğimi de. İnsan mutlaka mutlu olacağı bir iş kolunu seçmeli. Ancak o zaman başarıyı yakalama şansı olabilir. Çalışmak; dayanıklılık, sabır ve sebat gerektirir. Günümüzde pek çok insan ne yazık ki sadece kaç saat çalışıp kaç para kazandığına odaklanıyor. Köşeye sıkıştıkları ilk dakikada koşup evlerindeki güvenli ortama sığınıyorlar. Sık sık iş değiştiriyorlar. Parayı beğenmiyor, tüm güzelliklerden bir saniye içinde vazgeçiyorlar. Dost, arkadaş, sırdaş biriktirmiyorlar. Dolayısıyla güvenilir bir insan portresi çıkaramıyorlar. Güven vermezseniz tercih edilmezsiniz ve bir kısırdöngü başlar. Çalışmak ve yorulmak güzeldir. Dinlenmeyi ve kendin için bir şeyler yapmayı hak etmek güzeldir. Başarmak için ne yapmalıyım demek ve deneyimleyip öğrenmek güzeldir. Kendini geliştirmek, çırak olarak başladığın yolculukta usta olmak yolunda emin ve bilgili adımlarla ilerlemek güzeldir.

Motivasyonunuzun kırıldığı zamanlar olmuyor mu?
Elbette ki yaşam yeryüzündeki her bir varlık için zaman zaman çok sert esen bir rüzgâr olabiliyor. Ben olabildiğince rüzgâra karşı direnmek yerine onu arkama alıp daha güçlü bir şekilde yolumda ilerlemeye çaba harcıyorum. Beni nerelere savurduğuna bakmak, bana hazırladığı hediye paketlerini açmak heyecan verici. Her zaman harika hediyeler çıkmıyor karşıma. Çoğu zaman mutlu olmak için bahaneler yaratmak zorunda kalıyor insan. Şartlar ne olursa olsun motivasyonumuzu kaybetmemeliyiz. Motivasyon oksijen gibidir. Vücut kendi üretmeli. Kişinin bedenine ve ruhuna nasıl bakacağını bilmesi bu işin sırrı bence.

Peki hayat felsefeniz nedir?
Güzel düşün, güzel yaşa, güzel görün ve etrafında güzellikler biriktir. Olduğu gibi kabul et. Daha az eleştir. Daha çok paylaş. Beden ve ruh ilişkisini bilmek, kendimizi tanımak ve sağlıklı olmak, motivasyonumuz için çok önemli. Bedenimiz ve ruhumuz emek harcadıkça güzelleşen verimli bir tarladır. Ne ektiğimiz ve nasıl suladığımız, beden sağlığımız ve akıl sağlığımız çok önemli. Herkes iç dünyasını nasıl besleyeceğini bilir aslında. Sadece kendini dinleyecek kadar sabırlı olması gerekir.

Bedeninizi ve ruhunuzu nasıl besliyorsunuz?
Ben okuyarak, paylaşarak, üreterek, güzel düşünerek ruhumu ödüllendirmeye çalışıyorum. Meditasyon, yoga ve akupunkturu hayatımda tutuyorum. Bedenime gelince; eğer işiniz sahne sanatlarıysa ve buradaki görsel bizzat siz ve performansınızsa, açık konuşayım hiç kolay değil. Genç kadın, orta yaşlı kadın ya da yaşlı kadın oynayabilmek için ışık, makyaj, kostüm ve saç tasarımcılarının karşısına iyi ve sağlıklı bir altyapı ile çıkmak gerekiyor. Geçen yıllarla, güneşle, soğukla savaşabilmek, yediklerinizle, bağışıklık sisteminizle sürekli ilgilenmek, kendinize kaliteli ve bilinçli yatırımlar yapmak zorundasınız.

Cildiniz için estetik medikal bir bakım yaptırdınız mı?
“Kara Sevda” dizisinde iki sezon boyunca kendimden çok daha fazla yaş almış bir karakteri canlandırdım. Aynı dönemde iki farklı tiyatro oyununda birden de oynuyordum. Her gün ağır makyaj, güçlü ışıklar ve uzun sürelerle sıcak ve soğuk hava altında ayakta ve açıkta kalmak, çok az uyku derken, ciddi ve düzenli bir destek almam gerektiği gerçeği kapıma dayandı. Daha bilinçli ve daha profesyonel bir yol haritası çizmeliydim. Doktorum Hilal Koral ile tanışmam böyle oldu. Bir oyuncu gerçek ve samimi olabilmelidir. Yılların ona kattığı naif izleri üzerinde taşımalı ve sağlıklı görünmelidir. Burada çok ince bir çizgi var. Estetik ameliyatlar değil ama estetik medikal bakımlar doğru zamanda doğru kişi tarafından yapılırsa, iç ve dış desteklerle cildimiz kaliteli ve sağlıklı yaş alır.

Doktorunuzla birlikte nasıl bir programa bağlı kaldınız?
Doktorum dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor, başarılı cihazları ve uygulamaları kullanıyor. Beni muayene ettikten sonra medikal bakım takvimimi belirledi ve bu süreçte benim bir oyuncu olduğum gerçeğini bir an bile unutmadı. Yani burada ikimizin de en dikkat ettiği şey, benim sağlıklı ve doğal kalabilmemdi. Cildim yorgundu. Bu yüzden cilt kalitesini artıran fokuslu ultrason uygulamaları yapıldı. Kaybettiği nemi geri kazandı. Hydrafacial ile cildim düzenli olarak temizlendi. Bunu her yıl yaptırmaya devam ediyorum. Vücudun üretmekte yetersiz kaldığı, eksikliğini yaşadığı hyalüronik asit, Koenzim Q10, biyotin, C, E, B5 ve B6 vitaminleri için 3 aylık kürler halinde Suda Collagen kullanıyorum. Cildimin ışıltısını ve nemini bu yoğun tempoda koruyabilmek bana güven hissi veriyor.

Yaz mevsiminde cildinize nasıl bir bakım yapıyorsunuz?
Çocukluğumuzun masum güneşinin bile masumiyetini kaybettiği şu yıllarda cildimizi kesinlikle korumamız gerekiyor. Acil durum çantamdaki olmazsa olmazlarımın en başında güneş kremim geliyor. Ben %100 Doğal INCIA SPF 50+’ı tercih ediyorum. Aynı zamanda güçlü bir antioksidan olma özelliği ile cildimin canlı ve parlak görünmesine yardımcı oluyor. Herkesin mutlaka danıştığı ve güvendiği bir doktoru ve eczacısı olmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Teknoloji hızla ilerliyor, laboratuvarlar her gün yeni bir mucize ile karşımıza çıkıyor. Bizim dışarıdan tüm bu gelişmeleri kaçırmadan takip etmesi çok zor. Bilinçsiz tüketimle beden sağlığımızı tehlikeye atmaya gerek yok.

Sağlığınızı korumak için kullandığınız gıda takviyeleri bulunuyor mu?
Ciltteki ince çizgi ve kırışıklık görünümünün azalmasına katkı sağlayan, cildimin daha sıkı ve ışıltılı bir görünüm kazanmasına yardım eden, Darphin’in kremini ve serumunu yüz ve boyun bölgeme her gün uyguluyorum. Bu ürünlerin fayda etmesini istiyorsanız mutlaka tertemiz bir cilde uygulanması gerektiğini sakın unutmayın. Kış aylarında Orzax Ocean vitamin D3’ü düzenli olarak kullandım. Çünkü D vitamini eksikliği tüm dengeleri bozuyor ve yetişkin bir insan bedeninin her gün 25 miligrama ihtiyacı var. Ve tabii ki Ocean Vitamin C. C vitamini ise tam bir enerji kontrol sistemi. Son 4-5 yıldır magnezyumu hayatıma soktum. Yılda bir, 3 aylık kür yapıyorum. Tercihimi Magnimore Plus’tan yana kullandım. Magnezyum, yoğun çalışma dönemlerinde özellikle uzun saatler yüksek topuklu ayakkabı giyildiğinde ya da uzun süre ayakta durulduğunda bacak, eklem, ayak krampları için bana çok iyi geldi.

Beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz?
Renkli giyinmeyi değil ama renkli beslenmeyi çok seviyorum. Mutfağımda eksik olmayan ürünler; yoğurt, yeşil yapraklı bitkiler, zerdeçal, zencefil ve tarçın. Evimden içeriye sokmadığım tek şey tavuk diyebilirim. Tavuk 9 yıl önce bitmişti ve o günden beri hayatımda yok. Set zamanları bir karavanın içinde uzun saatler geçiriyoruz. Çantamda mutlaka kuruyemiş ve termosumda iyi demlenmiş bir kahve oluyor. Balık yağını hiç kesmeden kullanıyorum. Ezber yapmak, hafıza güçlendirmek, odaklanabilmek için hep yanımda. Benim çocukluğumda balık yağı gerçek bir kâbustu. Şimdiyse içmesi kolay. Bağışıklık sistemi için her yaşın kullanması gerekiyor. Krilom Omega 3, OmePa VM ve EFA S-1200’ü dönüşümlü olarak kullanıyorum.

Spor yapıyor musunuz?
Çalışma tempom elverdiği sürece erken yatıp erken kalkmaya çalışıyorum. Ağır spor yapmıyorum ama erken kalktığım sabahlar yürüyorum. İstanbul, yaşamın çok hızlı aktığı bir kent. İnsan her an bu akışta kontrolden çıkabiliyor. Olabildiğince sadeleşmeye ve yavaşlamaya çalışıyorum.

Önceki PHARMETİC SAĞLIK Yazıları