Afetlere Afet Demek Doğru mudur?
İsminden de anlaşılacağı üzere bugüne kadar verdiğim onlarca eğitimde olduğu gibi yapısal olmayanları sabitleyin, yapısal olanları güçlendirin, deprem çantası hazırlayın, uzak ildeki bir telefon numarasını ailedeki herkes bilsin, yatağınızın yanında su bulundurun, deprem anında çök-kapan-tutun yapın, aile afet planı hazırlayın demeyeceğim. Çünkü tüm bunların yapılmaması bilinmemesinden değil, önemsenmemesinden kaynaklanıyor. O halde ben sizleri bu yazımda biraz dürtmeye çalışacağım. Aynı zamanda da yazımın ileri ki bölümünde eczacılık için yeni bir kavram olan ADEC (Afet ve Acil Durum Eczacısı) Eczacılığı’ndan bahsedeceğim. Ancak her şeye rağmen klasik olarak bazı temel kavramları söylemeden de geçmeyelim ki konu belli olsun.
Afet; bir anda ortaya çıkan, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını olumsuz etkileyen olaylara denir.
Afetin tanımında görüldüğü üzere, ortaya çıkışı insan faktöründen tamamen bağımsızdır. O bakımdan biz insanlar afet kelimesini kullanmayı tercih ederiz.
Ne kadarda psikoloji konusunda uzmanlığım olmasa da ben bir eczacıyım, psikoloji de işimizin bir parçası elbette. Bunun üzerine 9 yıllık bir arama kurtarma tecrübesi ile bu konudaki düşüncem, zararı afete yüklemek vicdanımızı rahatlatıyor.
Neden mi böyle söylüyorum?
Nedeni şu:
- Zemin sıvılaşması olan araziye imar izni veren,
- 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde zarar gören orta ve ağır hasarlı binalara iskân izni veren,
- Kolonları keserek bina statiklerini bozan,
- Zemine uygun temel atmayan,
- Fabrikalardan atmosfere saçılan sera gazlarını üreten,
- Dere yataklarına imar izni veren,
- Heyelana zemin hazırlayan ağaçları kesen,
- Halkı orman yangınları konusunda bilinçlendirmeyen ve bu konuda caydırıcı, önleyici tedbirler almayan,
- Bir gün önce çığ düşen bölgeden iş makinaları ile geçmeye çalışan,
- Afetlere hazırlık konusunda bilinçlenmeyen bizleriz.
Sonra ben size afetler üçe ayrılır; insan, teknoloji ve doğal kaynaklı desem artık inandırıcı gelmez. Buradan da anlaşılacağı üzere afetlerin %99,99’u insan kaynaklıdır.
Ülkemiz anakaraların birleşme noktasında olduğundan depremler bizler için doğal bir hadisedir.
Deprem tehlikesine karşı neler yapabiliriz? Bu soruya cevap vermeden önce yukarıdaki sevimli karakterler üzerinden kavramları incelemek ve cevapları bulmak konuyu daha anlaşılır ve eğlenceli hale getirebilir.
Tehlike, belirli bir zaman veya coğrafyada ortaya çıkarak insan, çevre ve toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, doğal, teknolojik ya da insandan kaynaklanan fiziksel bir durumdur. Resimdeki Kabasakal bir tehlikedir.
Risk, tehlikenin gerçekleşme olasılığıdır. Çeşitli tedbirlerle azaltılabilir veya göz ardı edici davranış ve kararlarla artabilir. Kabasakal’ ın Safinaz’ı kaçırma ihtimaline risk denir.
Kapasite, tehlikelerden korunmak için aldığımız tedbirlerin bizlere sağladığı güvenli yaşamdır. Temel Reis’ in yediği ıspanak kapasitedir.
Zarar görebilirlik, tehlikelere karşı aldığımız tedbirlerin kapasitemizi yeterince artırmamasından kaynaklı maruz kaldığımız risklerdir. Safinaz’ ın kaçırılma esnasında gördüğü muamelede zarar görebilirliği temsil eder.
Sorunun esas kaynağı madem ki insan, insanı eğitmekten ve geliştirmekten başka bir çözümü yok. 2014 yılında JICA (Japon Uluslararası İş Birliği Ajansı) desteği ile OTAEP (Okul Tabanlı Afet Eğitim Projesi) kapsamında verdiğimiz onlarca eğitimde ulaştığımız onbinlerce öğrenciye verdiğimiz eğitimlerin temelini sistematik düşünmek oluşturmaktadır. Hazırlık, tekrar ve harekete geçmek şeklinde üç aşamadan oluşmaktadır.
Bugünlerde başımıza gelen orman yangını tehlikesinin hazırlık evresi nasıl olmalıdır.
- Konu ile ilgili uygun mevzuatın çıkarılması,
- İklim koşullarına uygun ağaçlandırmanın yapılması,
- Halka piknik ateşinin söndürülmesi ve sigara izmaritinin zararsız hale getirilmesi konularında eğitimler verilmesi,
- Gönüllü itfaiyeciliğin halka yaygınlaştırılması ve gönüllülük mevzuatının düzenlenerek, gönüllülere pozitif ayırımcılık tanınması,
- Yangın söndürme konusunda ulusal yangın söndürme planlarının hazırlanması.
Gönüllülük tüm gelişmiş toplumlarda oldukça ileri düzeydedir. Bizde ise henüz istenilen seviyenin çok gerisinde kalmıştır. Bu durumu ihtiyaçlar sıralamasında o aşamaya gelmedik şeklinde de açıklayabiliriz. Ancak ben eczacıların temel ihtiyaçlarını karşılamış eğitimli insanlardan oluştuğunu biliyorum. Ancak buna rağmen derneklere üye olmak, gönüllülük faaliyetlerinde bulunmak gibi aktiviteler bir çoğumuza maalesef çok yabancı kalmış. Her şeyde olduğu gibi gönüllülükte bulaşıcıdır. Görerek ve örnek alınarak yayılır.
Yaklaşık dokuz yıldır S.A.B.A.H (Sakarya Afet Bilinçlendirme ve Afete Hazırlama) Arama Kurtarma Derneği bünyesinde, meslektaşlarımızla birlikte üzerinde çalıştığımız ADEC (Afet ve Acil Durum Eczacısı) Eczacılığı projesi ile afetlerden önce ilaç ve medikal ihtiyacın planlanması, bölgeye taşınması ve halka ulaştırılmasını amaçlamaktayız.
ADEC Eczacılığı, Afet veya acil durumlar için gerekli olan ilaç ve medikal malzeme kılavuzlarını hazırlayan, bu ilaçların ve medikal malzemelerin belirlenmiş sayılarını stokta hazır bulunduran, afet veya acil durumun ortaya çıktığı sıfırıncı saniyesinden itibaren ilaçların ve tıbbi malzemelerin triaj alanlarına ulaşmasını sağlayan, depolayan, paketleyen, etiketleyen, dağıtımını yapan, eczacılık fakültesi mezunu olup bu alan için belirlenmiş eğitimleri alarak uzmanlaşan Afet ve Acil Durum Eczacısı’ nın yaptığı faaliyetlerdir.
Afet ve Acil Durum Eczacısı Afetlerin sıfırıncı saniyesinden itibaren;
• Afetzedelerin triyaj, tedavi ve bakımlarının yapıldığı merkezlere uygun alanlarda mobil eczane noktalarını belirler,
• Mobil eczane noktalarından, afetzedelerin triyaj, tedavi ve bakımlarının yapıldığı merkezlere ilaçların uygun bir şekilde transfer edilmesini sağlar.
• Afetlerin çeşidine ve etkilenen insanların sayısına bağlı olarak gelişen tıbbi malzeme ihtiyacının farklılık göstermesi nedeniyle, Afet ve Acil Durum Eczacısı ortaya çıkan ilaç ve medikal malzeme ihtiyacını, afetin çeşidi ve afetten etkilenen insanların sayısına göre, daha önceden belirlenmiş tedavi kılavuzlarına bağlı olarak belirler.
• Türkiye Lojistik Bölge Haritası’ nda görünen 23 ilde Afet ve Acil Durum Eczacılığı İlaç ve Tıbbi Malzeme Destek Merkezleri oluşturulur. Bu destek merkezleriyle aynı ilde yer alan Bursa Ecza Kooperatifi (BEK), Selçuk Ecza Deposu, Alliance Healthcare Ecza depolarından her biriyle, genel müdürlük seviyesinde, AFAD başkanlığı tarafından yapılacak bir protokolle tedarik koşulları belirlenir, afet anında ihtiyaca göre gerekli malzemelerin bu depolardan tedarik edilmesi sağlanır.
• Aynı zamanda bu merkezlerde Afet ve Acil Durum Eczacılığı Koordinasyon ekibi kurulur. Bu koordinasyon ekibi on Afet ve Acil Durum Eczacısı ve on Eczane Teknisyeninden oluşur. Ayrıca bu illerde Afet ve Acil Durum eczacılığı tespit ekibi kurulmaz. Afet bölgesine yapılacak olan tüm sevkiyatı bu ekip belirler. Aynı zaman da bu ekipten 5 eczacı ve 5 teknisyen malzemelerle birlikte afet bölgesine intikal eder.
• Her eczacı odası kendisine bağlı olan illerde Afet ve Acil Durum Eczacılığı tespit ekibi oluşturur. Bu ekibin içinde bir Afet ve Acil Durum Eczacısı, iki eczane teknisyeni bulunur. Bu ekibin görevi afetten sonra kendi bölgesinde oluşan zararın seviyesini tespit ederek bağlı bulunduğu Afet ve Acil Durum Eczacılığı İlaç ve Tıbbi Malzeme Destek Merkezine bildirmektir. Ayrıca tüm operasyon süresince merkezle bilgi alışverişinde bulunarak muhtemel malzeme eksikliğinin önüne geçer.
• Afet ve Acil Durum Eczacılığı tespit ekibi kendi ilinde 5 eczacı ve 10 teknisyenden oluşan bir ekip oluşturur.
• Bu ekip aynı zamanda bölgeye gelen Afet ve Acil Durum Eczacılığı Koordinasyon merkezlerinden gelen ekibe de rehberlik eder.
ADEC Eczacılığının ortaya çıkış nedeni her koşulda bizim olanı korumak ve kendimize alan açmaktır. Bu sayede toplumsal sorumluluk projesi ile toplum önündeki algımıza artı değerler katarken, diğer yandan ilaç alanında her koşulda söz sahibi olmayı başarmaktır. Başka bir faydası da eczacının görev alabileceği yeni alana açılmasıdır. Bu kapsamda ADEC Eczacılığı eğitimlerini Adli Eczacılık eğitimlerinin içinde kendime ayırılan zamanda katılımcılara aktarmaya çalıştım. Bu konunun eczacı lehine, kısa zamanda çok önemli bir mesafe alacağına inanıyorum.