27-29 kasım tarihleri arasında İstanbul Haliç kongre merkezinde ilaç ve eczacılıkla (İVEK) ilgili tüm paydaşların yer aldığı, mesleğimiz için yapıcı, bilgilendirici ve şekillendirici oturumların yapıldığı verimli bir kongre gerçekleşti. Ancak aynı anda çok sayıda oturum olması ve biraz da kendi ilgi alanım olduğu için doğal ürünlerle ilgili oturumlara katıldım. Bizim geleceğimizi yakından ilgilendiren bitkisel ürünler konusundaki gelişmelerden sizlere bahsetmek istedim.





27 Ekim 2014 tarihinde yayınlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp yönetmeliği ile eczacının fitoterapi ve homeopatideuygulayıcı olmayacağı, ancak sadece fitoterapide eğitmen olarak görev yapabileceği ortaya konmuştur. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Hocası Prof. Dr. Mustafa Aslan eğitmen olarak kabul edilen, yani bu konuda yeterli eğitim almış eczacının fitoterapiyi uygulayamamasının çok büyük bir yanlış olduğunu ve bu yanlışın düzeltilmesi için yargıya başvurduklarını söyledi. Doktor ve diş hekimleri fitoterapi dersleri alarak uzman olacağı gibi gerekirse eczacıların da farkdersleri alarak bu konuda uygulayıcı olabileceği, Avrupada ve pek çok ülkede eczacıların fitoterapi ve homeopati uygulayıcısı olduğunu belirtti. Nitekim fitoterapi oturumunda İstanbul Tıp Fakültesi hocası Prof. Dr. Oğuz Öztürk eczacılar ve doktorların lisans eğitimleri sırasında iki sene beraber eğitim aldıktan sonra ayrılmasının daha doğru olacağını söyledi.






SONUÇ : Yapılacak mevzuat düzenlemesi ile eczacılara fitoterapi ve homeopati uygulaması yetkisi verilmelidir.Eczanede eczacıların hastalarına sunabilecekleri tıbbi çay formulasyonlarına ve homeopatik karışımlara izin verilmelidir.




Eczanelerde geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarında kullanılacak homeopatik ürünler,fitofarmakoterapötikler ,farmakope kalitesinde droglar bulundurulmalıdır.





Sağlık Bakanlığı Bitkisel Destek ve İleri Tedavi ve Tıbbi Ürünler Daire Başkanı Dr.Ecz.Aslı Can Ağca ülkemizde bitkisel ürünlerde yaşanan risk ve sorunları ise şöyle açıkladı:






"Çoğu sağlık çalışanının bu ürünlere yönelik yeterli bilgi ve eğitiminin olmaması, yine bu ürünleri kullanan hastaların doğru yönlendirilmesine engel olmaktadır.




Pek çok bitkisel üründe klinik veri eksikliği bitkisel ürünün post marketing güvenirliliğinin değerlendirilmesinde bir engeldir.





Sağlık çalışanlarının bitkisel ürün kullanımına bağlı olarak gelişen advers reaksiyonları bildirmemeleri bu ürün grubu için etkin bir farmakovijilans sistemi kurulamamaktadır.




Bu ürünlerin medya ve internet kanalı ile reklamlarının yapılması, yanlış ve yanıltıcı beyanlarla satılmaları yanlış kullanımlara sebep olmaktadır.’’





Sağlık Bakanlığı bu konudaki yanlışları düzeltmek için yapacağı yol haritasını şu şekilde açıklamıştır, sizlerle aynen paylaşıyorum.





YOL HARİTASI





1.Sağlık hizmetinde sağlığın korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmaların sahada sağlık hizmeti sunucularına etkin anlatılması





2.Mevcut yeni üretim teknolojileri ve ürünler göz önüne alınarak regülasyonların revize edilmesi





3. Reçetesiz ilaç mevzuatının hazırlanması





4. Aktarlara yönelik mevzuatın hazırlanması





5.Bu ürünler için istenmeyen etki bildirimi raporlama sisteminin geliştirilmesi





6. Mevcut bitki listesinin kapsamının genişletilerek verimli bir veri tabanının oluşturulması





7. İletişim ağının doğru bilgilendirme açısından etkin kullanımı





8. Sağlık Bakanlığından izinli bitkisel ürünlerin piyasada belirleyeceğini sağlayacak logo tasarımının yapılması





Dünyada bitkisel ürün kullanımındaki artışa paralel olarak ülkemizde de bu ürünlerin kullanımı hızla artmaktadır. SağlıkBakanlığı öngördüğü riskleri bertaraf etmek için hazırladığı yol haritasını bir an önce hayata geçirmeli, kaliteli ve güvenilir ürünlerin piyasada olmasını sağlamalı ve eczacıya fitoterapi ve homeopati uygulama yetkisini vermelidir.Bitkisel ürünlerde yaşanan sorunların çözümünde eczacının da rol alması halk sağlığına maksimum katkı sağlayacağı aşikardır..Bu konuda yeterli eğitim almış meslek grubu olmamıza rağmen hiçbir yetkimizin olmayışı anlaşılır gibi değildir. Bu konunun bürokrat, üniversite , doktor ve eczacı arasında tartışılması ve fikir alışverişinin de yapılması yapılan yanlışların düzelebileceği ümidini vermiştir. Umarım bu yanlış uygulama en kısa zamanda düzelir ve eczacıdan gerek uygulama, gerekse vereceği eğitim ilemaksimum fayda sağlanabilir.



Önceki BİZDEN GELENLER Yazıları