Bir insan, ilaç kullanıyorsa hastadır. Hastaların ise, oruç tutması uygun değildir. Teknolojik olarak, günde tek dozda alınabilinen çok sayıda ilaç ve besin desteği ürünler vardır. Bunlar veya dil altı kullanılan ilaçlar ile orucun sürdürülebilir olması şeklen uygun olabilir. Ancak bu tür ilaçlar ile oruç tutulup-tutulmaması konusunda bir şey söylemek için, benim bir yetkinliğim yok. Bununla birlikte, bir hekim olarak, bir farmakolog olarak, şunu net bir şekilde söyleyebilirim; ilaçlar organizmada nereye etki edecekse, orada belli bir konsantrasyon bulunmak zorundadır, bulunmazsa etki göstermezler. Başka bir ifade ile, ilaç varsa etki vardır, yoksa yoktur. İlacı ne zaman alırsan al, etki göstermesi için salınması gerekir. Gün boyu etki için, etki yerine gün boyu salıverilme olmalıdır.
Hastalıklar yönünden bakıldığında ise, bazı hastalıklar, ilaçsız kalmaya veya günde tek doz kullanarak orucun sürüdürülmesine uygun olabilir. Bu tür hastalıklar hafif veya ağır hastalık olabilir. Belirtisi, ağrısı olmayabilir. Her şey normal gözükebilir. Yinde de, bu hastalıkların tedavi gerektirip gerektirmediğine, hastanın hekimi karar vermeldir. Hekim tedavi vermişse, bu kişinin oruç tutmak adına ilaç alımını geciktirmesi, almaktan kaçınması veya alımından vazgeçmesi; ya hastalığın tedavisini geciktirir, ya da daha hastalığın daha da kötüleşmesine neden olabilir. Eğer bir insan hasta ise, ve hekimi ilaç kullanmasına karar verdi ise, bilimsel yönden ilacın kullanılması gerekir. Elbette bu zorunluluk, hastanın sağlığı içindir.
Tedaviyi aksatmak veya değiştirmek ne zaman çok tehlikelidir? Yaşlılık döneminde çok tehlikelidir. Yaşlanma döneminde, çeşitli organ ve işlev yetersizlikleri nedeniyle insanlar daha sık ve kolay hastalanırlar. Bu yaşlanmanın getirdiği bir durumdur. Tedavi altındaki yaşlı hastaların, oruç tutmaları veya ilaç alım zamanlarını aksatmaları, yetersiz olan organ fonksiyonlarının daha da bozulmasına veya yetersiz hale gelmesini kolaylaştırabilir. Organ ve işlev yetersizlikleri nedeniyle, yaşlılar zaten hem internal çevreye hem eksternal çevreye yeterince uyum sağlayamamaktadırlar ve tüm bunların sonucu hastalıklar oluşmaktadır. Bu hastalıklar, yaşlılık döneminde ilaçlar ile tedavi edilmeye düzeltimeye veya giderilmeye çalışılmaktadır. Eğer bu dönemde ilaç kullanımı aksatılırsa, zaten zor sağlanan uyum kolayca bozacaktır. İlave olarak başka hastalılar da tetiklenecektir.
Özellikle uzun süreli kullanılan ve bıralıkıldığını belirti vermeyen hipertansiyon, kalp, astım, epilepsi, depresyon, diyabet, ve hipotiroidi gibi kronik hastalıkların tedavisinde ilacın bırakılması bazen belirti vermemesine rağmen beyin kanaması, felç, kalp durması gibi çok daha tehlikeli durumların gelişmesine yola açabilir. Bu nedenle, uzun süreli hastalıkda tedavi kesinlikle aksatılmamalıdır.
Bazı ilaçların, orucu bozmadığına yönelik bilimsel bir bilgi yoktur. Buna karşın, ilaçların sağlığı nasıl ve ne kadar koruduğuna yönelik çok sayıda bilimsel bilgi vardır. Sağlığımız bozmadan ilacımız almak, sağlığımız bozmadan orucumuzu tutmak gerekir. Bunun içinde ilacı kullanıp kullanmıyacağımıza biz değil, ilacı bize veren hekimiz karar vermelidir.
Tüm hastalarımıza, ilaç kullanmadan yaşayabileceği nice sağlıklı günler dileği ile…