İlaçları aksi belirtilmedikçe lavabo ve tuvaletlere atmayın, dökmeyin. İlacın içinde bulunanan hasta bilgi formuna veya prospektüsündeki ilaca ait bilgiye göre imha edin veya çöpe atın.
Aslında ilacın en uygun atılımı, , merkezi bir lokasyonda kullanılmayan ilaçları toplayan ilaç geri-alım programları ile toplanmasıdır. Bu yöntemden toplumsal bir avantaj da sağlanabilir, ancak böyle bir uygulama birkaç defa başlatılmasına rağmen Türkiye’de henüz gerçekleştirilememiştir. Belirli bölgelerde Sivil Toplum Kuruluşları ve Sağlık Bakanlığı öncülüğünde periyodik olarak ilaç geri-alım programları oluşturulabilir. Bölgemizde geri-alım programı mevcut olmadığı için, aşağıdaki adımları izleyerek ilaçlar ev çöpüne atılabilir.
1. Öncelikle, ilaç orijinal kabından çıkartılıp, istenmeyen bir madde ile örneğin kahve telvesi gibi çöp pisliği ile iyice karıştırılmak (bu eylem ilacın tanınmaması için daha az dikkat çekici hale getirilmesi için) süretiyle tanınması önlenir. Çöplere ulaşan veya karıştıran insanların, çocukların ve evcil hayvanların eline geçmesi ve bilinçsiz şeklide kullanılmaları engellenmiş olur.
2. Elde edilen karışımı ağzı kapatılabilir bir torbaya konulmak suretiyle, ilacın çöp torbasından dışarı çıkması ve sızması önlenerek atılabilir.
Atmak yerine, eşe dosta ilaç verilmemelidir. Hekimler, ilaçları bir kişinin belirli semptomlarına ve hastalığın derecesine bağlı olarak reçete ederler. Sizin için ilaç olan bir madde, bir başkası için tehlikeli olabilir. Örneğin, fentanil oral yolla ve yapışma şeklinde deri yoluyla kullanılan güçlü bir ağrı kesici ilaçtır. Sık kullanımda yapıştırma bölgesi temizlenmesi gerekir, aşırı dozda kullanımı ciddi solunum problemlerine neden olur. Başta bebekler, çocuklar, evcil hayvanlar ve hatta yetişkinler olmak üzere, reçete edilmeden kullanılmaları halinde ölüme yol açabilir. Bu tür ürünler de çöpe atılırken başka insan ve canlılara zarar verebileceği unutulmamalıdır.
Az miktar da olsa, ilaçlar su birikintilerine ve akarsulara atılmakta veya çevreden bu sulara ulaşabilmektedir. Dolayısıyla bu sularda yaşayan canlılar ve içme suları aracılığı ile insanlar da eser miktarda da olsa maruz kalabilmektedir. Asıl tehlikede içme suları aracılığı ile ilaçların insan vücuduna geçmesi ve farmakodinamik değişikler oluşturmasıdır. Bunun yanında vücutta metabolize veya absorbe edilmeyen bazı ilaçlar, insanlar aracığı ile çevreye ulaşır ve sular aracığı ile çevreyi de kontamine etmektedir. Her ne kadar bilim insanları, bugüne kadar bağlı halk sağlığı açısından tehlikeli düzeyde ilaç kalıntılarına ait bir belirtiye rastlamamış olsa da, gelecek nesiller korumak adına, önlemler alınması bir zorunluluktur.
Başka bir çevresel kaygı, astım ya da kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi diğer solunum problemleri, sahip kişiler tarafından kullanılan inhaler ürünlere aittir. Geleneksel, inhalatörler itici gaz olarak kloroflorokarbon (CFC) içermektedir. Her ne kadar yeni tip inhalatörlere geçilmiş olsa da bu ürünler henüz tamamen kullanımdan kaldırılmamıştır. Atmosfer de koruyucu ozon tabakasına zarar vermekte, soba gibi yüksek ısılı yerlere atılması ile patlama ve yangınlara neden olmaktadır. Bu ürünler geri alım yolu ile imha edilmelidir.
Sonuç olarak; çevreyi, insanı ve diğer canlıları bugün ve yarınlarda olası zararlı etkilerden korumak için, ilacı çöpe atmadan önce de eczacınızdan yardım alın.