Kekreyemiş adı son günlerde gündemde. Aslında ilk olarak kısa süre önce Kocaeli’nden telefonla arayan bir meslektaşım sormuştu. Hiç duymadığım bir isim. Türkiye’de bitki isimleri ile ilgili kayıtlara baktım, hiç bir yerde böyle bir isim yok. Bir süre önce zayıflatıcı olarak pazarlanan “Acı cehre” de hiç bir kaynakta kayıtlı değildi. “Kekre” ekşi, acı demek oradan türetilmiş bir uydurma isim. İnternete baktım; bazı kayıtlarda “kranberi” olarak verilmiş, ama kranberi ülkemizde yetişmez. Daha ayrıntılı inceleyince “ayı üzümü” olarak bildiğimiz, Latince bilimsel adı ile “Vaccinium vitis-idea” olduğunu fark ettim. İngilizce çeşitli isimleri var, ama en popüleri “lingonberry”. İsimleri arasında “alpine cranberry veya mountain cranberry” de yer aldığından bazı Türkçe kayıtlara kranberi olarak geçmiş. Aslında kranberi (Vaccinium macrocarpon), yaban mersini (Vaccinium myrtillus), maviyemiş (Vaccinium corymbosum) gibi kekreyemiş (Vaccinium vitis-idaea) de Ericaceae ailesinden; yani deyim yerindeyse “kardeşler”. Hepsi meyvelerinin kırmızıdan mora kadar değişen rengini veren yüksek proantosiyanidin, siyanidin glikozitleri, kateşin ve epikateşin gibi kuvvetli antioksidan etkiye sahip sağlığımız için önemli polifenolik bileşenleri taşıyor. Bu bakımdan her dört meyve de taze meyve olarak veya reçel, meyve suyu, pastane ürünleri vb. tüketiliyor. Ancak kekreyemiş diğerlerinegöre popülaritesi daha düşük. Diğer taraftnan, bu ürünlerin yüksek ekonomik değeri nedeniyle sahtekarlığın da yaygın olduğu; elma, armut, greyfurt meyvelerinin içerisine kırmızı boyar maddeler ilave edilerek satışa sunulduğu bilgisi yayınlarda yer alıyor. Yapılan bir piyasa araştırmasında (Lee ve ark., 2016) piyasada satılan bu dört Vaccinium meyvesinin ürünlerinin (kuru toz, meyve suyu, kuru meyve) %30’unun sahte olduğu tespit edilmiş. Bir başka çalışmada meyvelerin kurutulurken kurutma koşullarına bağlı olarak antosiyanidinlerin oksidatif olarak bozunduğu, hidroliz olduğu, bildiriliyor (Hurkova ve ark., 2019; Zoric ve ark., 2014). Yani meyvelerin kurutma koşulları da çok önemli.
Kekreyemiş kuzey ülkelerde yetişen kırmızı yuvarlak meyveleri olan bir çalı. İskandinav ülkelerinde reçel, meyve suyu, pastane ürünlerinde yaygın bir şekilde kullanılıyor. Lif bakımından zengin, düşük kalorili, özellikle E vitamini içeriği ile dikkati çekiyor. Zengin polifenol içeriği önemli; proantosiyanidin, siyanidin glikozitleri, (+)-kateşin, (-)-epikateşin, kersetin glikozitleri, para-kumarik asit türevleri, tabi dolayısıyla kuvvetli antioksidan ve antimikrobiyal etkileri bulunuyor.
İnternet reklamlarına baktığımda, kekreyemişe talebin neden arttığı görülüyor; “Yağ yakıcı etkisi kanıtlandı” şeklinde iddia yapılmış; yani milyonlarca insanın yumuşak karnı; zayıflamak. Yeni yayımlanan çalışmada ”Vaccinium vitis-idaea” meyve ekstresinin yağ dokusunda (adipoz doku) antioksidan etkisi ile oksidatif hasarı önlediği, adipoz dokuda enflamasyonu azalttığı, bu suretle bağışıklık sisteminin dengesine katkı sağlayabildiği gösterilmiş (Kowalska ve ark., 2019). Deney hayvanlarında meyvelerin tip-2 şeker hastalarında antidiyabetik etkisi bulunduğu (GLUT4 eksprezyonunu artırarak), bu suretle kilo kontrolünde de yararlı olabileceği bildiriliyor (Eid ve ark., 2014).
Peki bu çalışmalar nasıl yorumlanmalı?
Mevcut çalışmaların sonuçlarına bakarak kekreyemiş meyvelerinin obez kişilerde zayıflamayı sağlayacağı şeklinde bir varsayım çıkarmak HAYALCİLİK olur. Ancak zengin polifenolik içeriği nedeniyle diğer Vaccinium türleri gibi kekreyemiş meyveleri de sağlığımız için yararlı. Taze veya uygun şekilde kurutulmuş meyvelerinin ya da alkol ekstresinin tüketilmesi kuvvetli antioksidan, antienflamatuvar etkilerine bağlı olarak şeker hastalarında (tip-2), kilo kontrolünde (obezlerde değil), karaciğer fonksiyonlarının desteklenmesinde ve diğer bir çok vücut fonksiyonlarında yararlı olabilecektir. ÜRÜN KALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ; çalışmalar alkollü ekstre ile yapıldığından ÇAY HALİNDE BU YARARLARI sağlaması zor!